Nasreddin Hocanın Biniciliği Fıkrası
Bir toplulukta binicilikten söz açılmış. Herkes biniciliğini övmeğe başlamış. Nasrettin Hoca da meraklanmış, anlatmaya başlamış:
- Falanca çiftlikteydim. Kâhya bir at getirdi. Dik başlıydı. Kimseyi yanına yaklaştırmıyordu. Usta binicilerden biri ata binmek istedi, hayvan onu yere vurdu. Bir başkası şansını denedi, o da yuvarlandı. Bir üçüncüsü de yere serilince, iş bana düştü.
Şöyle bir kollarımı sıvadım, eteklerimi belime doladım, el çabukluğuyla hayvanın yelesinden yakaladığım gibi bir sıçradım...
Tam sözün burasında adı geçen kâhya içeri girince, Nasrettin Hoca hiç istifini bozmadan sözünü tamamlamış:
- Ama ben de binemedim.
fıkraoku.com ekledi,
Ödünç Para Fıkrası
Hoca, vatandaşın birinden ödünç para alır "Cuma günü paranı veririm" der.
Cuma geçer, ödünç parayı veren adam Nasreddin Hocaya sorar:
- Hoca Efendi, cuma günü ödünç parayı verecektin, ne oldu?
Ben hemen bu cuma vereceğim demedim ya. Allah'ın cumaları çoook!
Elbet bir cuma günü veririm, der.
fıkraoku.com ekledi,
Küp Dolusu Altınlar Fıkrası
Bir yolculuk sırasında Nasreddin Hoca'nın yolu bir kasabaya düşer. Hoca orada bazı gariplikler fark eder. Bunlardan biri de bazı evlerin üzerine bayrak dikilmesidir. Hoca ilk fırsatta vatandaşlara sorar:
- Yahu, bazı evlerin üzerinde bayrak asılı, bunun sebebi nedir?
Oradakiler hep bir ağızdan:
- Hocam, o bayrak asılı evlerde küp dolusu altın vardır, derler.
Bayrak dikmenin sebebini öğrenen Nasreddin Hoca, günün birinde çarşıdan kocaman bir küp alarak evine gelir. Sonra da küpün içerisini çakıl taşlarıyla doldurur. Yine âdetmiş, evinde altın olanlar, küplere karşı sohbet ederlermiş. Sıra Nasreddin Hoca'ya gelince bakmışlar ki küpün içerisinde altın yerine çakıl taşları dolu. Misafirlerden birisi:
- Hoca Efendi, bu nasıl iş, senin küpünde altın yerine çakıl taşları dolu, deyince Hoca:
- Yahu komşular neye üzülüyorsunuz, küpte yattıktan sonra altın olsa ne, taş olsa ne? Fark eden ne ki?
fıkraoku.com ekledi,
Kara Karga Fıkrası
Nasrettin Hoca ile karısı bir göl başına çamaşır yıkamaya giderler. Çamaşırı şöyle bir tarafa koyup hazırlanırken bir kara karga sabunu alıp uçar. Karısı Hoca'ya bağırır:
- Yetiş, ayol, karga sabunu kaptı!...
Hoca sükûnetle cevap verir:
- Hiç bağırma! Baksana, onun üstü bizden daha kirli. Bırak, bu sefer de o yıkansın...
fıkraoku.com ekledi,
Nasrettin Hoca Hamamda Fıkrası
Nasrettin Hoca hamama gitmiş. Soyunup eşyalarını bir dolaba koymuş. O hamamdayken kasabanın külhanbeyleri elbiselerini saklamışlar. Hoca elbiselerini aramış bulamamış, sonunda külhanbeyleri çağırmış:
- Delikanlılar, siz bu kasabanın âlâ, münevver kişilerisiniz. Dininize, imanınıza söyleyin; ben bu hamama gelirken pijamalarımla mı geldim?
fıkraoku.com ekledi,
Dünyada En Güçlü Ve En Kolay Şey Fıkrası
Köylüler aralarında anlaşmayınca, Nasrettin Hoca'ya başvurmuşlar:
- Hocam, şu dünyada en güç şeyle, en kolay şey nedir?
Nasrettin Hoca, biraz düşündükten sonra şöyle demiş:
- En güç şey, insanın kendisini bilmesidir; en kolay şey de, başkalarına nasihat vermesidir
fıkraoku.com ekledi,
Ben Zaten İnecektim Fıkrası
Bir gün Nasreddin Hoca eşeğiyle yolda giderken eşeği birden ürkmüş nasıl olduysa Hoca eşeğinden düşmüş. Mahallenin çocukları hocanın etrafına toplanmışlar. Kıkır kıkır gülüşüp Hoca ile alay etmeye başlamışlar, Hoca demiş ki:
- Aman çocuklar bu kadar gülecek ne var Ben zaten inecektim.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI ekledi,
Buranın Yabancısı Fıkrası
Nasreddin Hoca bir gün Konya'ya gider. Konya sokaklarında dolaşmaya başlar. Yolda adamın biri Hocayı durdurur ve sorar:
─ Pardon Hoca efendi, bugün ayın kaçı, biliyor musun?
Nasreddin Hoca adama cevap verir:
─ Nereden bileyim yahu! Ben buranın yabancısıyım.
fıkraoku.com ekledi,
Ölen Eşek Fıkrası
Nasrettin Hoca'nın eşeği ölmüş. Kapısının eşiğine oturmuş, hüngür hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:
- A Hoca, geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?
Nasrettin Hoca da cevap vermiş:
- Nasıl ağlamayayım? Karım ölünce, eş dost, hepiniz etrafımı aldınız, "Üzülme, biz sana daha iyisini buluruz" dediniz. Ama bir Müslüman çıkıp da "Hoca ağlama, sana eşek alırız." demedi.
fıkraoku.com ekledi,
Haklı Haksız Fıkrası
Nasrettin Hoca'ya bir gün sormuşlar:
- Hocam, eğer kadı olsaydın, bir dâvayı nasıl halleder, karar verirdin?
Nasrettin Hoca:
- Bundan tabiî ne var yahu, demiş, haklıyı haklı, haksızı haksız çıkarırım.
- Ya iki taraf da haklı olursa?
Nasrettin Hoca bir düşündükten sonra:
- Vallahi, demiş, bunca yıldır yaşarım, daha iki kişinin birden haklı olduğunu görmedim.
fıkraoku.com ekledi,