Misafir Şeyh Fıkrası
Herkes tarafından bilinen bir şeyh köye misafir olarak gelir.
Köylüler buyur ederler, köylülerle birlikte odaya geçerler.
Cemaat, şeyh ne keramet gösterecek diye ağzının içine bakarken, şeyh arada bir irkilir gibi yaparak "Hoşt" diyordu.
Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular:
- Muhterem şeyh hazretleri, o arada hoşt dediğiniz nedir?
Köylüyü etkilediğini gören şeyh;
- Bir köpek Kabe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum tabii ki, hoşt diye kovalıyorum...
Köylülerin şeyhe inancı daha da artar, kendilerine çeki düzen verirler. fıkraoku.com
Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırlatır.
Herkesin önüne üstünde et olan pilav gelir. Şeyhin tabağında da sadece pilav vardır.
Şeyh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren Hanım Ağa'ya;
- Benim tabağımda niye et yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun? Diye Sordu.
Hanım Ağa şeyhe yaklaştı, elindeki kepçeyle tabaktaki pilavı araladı. Onun etlerini pilavın altına koymuştu.
Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şeyhin kafasına indirdi ve şöyle dedi;
- Ulan! Tabağındaki eti göremedin de, Kabe'deki iti mi gördün deyyus...
fıkraoku.com ekledi,
Portre Çalışması Fıkrası
Her istediğinin yapılmasına alışmış zengin bir kadın, ünlü bir ressama giderek portresini yaptırmak istemiş. İsteklerini de şöyle özetlemiş:
— Hem çok güzel olsun, hem de bana iyi benzesin.
Ressam kadını dikkatlice inceledikten sonra şöyle söylemiş:
— Hanımefendi, ikisinden birini seçmek zorundasınız.
fıkraoku.com ekledi,
Patates Gibi Fıkrası
Lincoln başbakanken bir genç iş istemek için huzuruna çıkmış. Konuya girmeden önce de dedesinin, babasının, amcasının iç savaş sırasında gösterdikleri kahramanlıklardan, bu yolda hayatlarını bile feda ettiklerinden bahsetmiş.
Lincoln delikanlıyı sakin sakin dinledikten sonra tepkisini şöyle dile getirmiş:
— Evlât, sen bana patatesi hatırlatıyorsun. Zira onun da en iyi tarafı —işe yarayan kısmı— toprak altındadır.
fıkraoku.com ekledi,
Yalan Söylemek Fıkrası
Büyük Amerikan mizahçısı Mark Twain (1835-1910), bir toplantıda karşılaştığı kadına:
— Çok güzelsiniz hanımefendi, diye iltifatta bulunmuş.
Kadın:
— Maalesef sizin için aynı iltifatla cevap veremeyeceğim, diye karşılık verince Mark Twain bu kabalığı affetmemiş:
— O halde siz de benim gibi yapın, yalan söyleyin hanımefendi.
fıkraoku.com ekledi,
Büyük Kulaklar Fıkrası
Adamın birinin kulakları fazla büyükmüş yolda yürürken herkes dalga geçer gülermiş.
Bir gün adamın biri gülerek;
- Beyefendi kulaklarınız bir insana göre normalden biraz hatta baya büyük değil mi? demiş.
Adamda ona şöyle cevap vermiş;
- Sizin kulaklarınız da bir eşeğe göre oldukça küçük görünüyor...
Efkan ekledi,
Genç ve Yaşlı Âşık Fıkrası
Aynı kadına âşık olan genç ve yaşlı iki kişi bir karışıklık sonucu sevgili bildikleri kadının evinde karşılaşmışlar. Genç aşık küçümser bir edayla yaşlı aşığa sormuş:
- Kaç yaşındasınız bayım?
Yaşlı âşık yabana atılır cinsten bir rakip değilmiş. Sakince cevap vermiş:
- Arkadaş, yaş hiç önemli değil, unutmayın ki 50 yaşındaki bir insan 25 yaşındaki bir eşekten daha gençtir.
fıkraoku.com ekledi,
Valinin Hediyeleri Fıkrası
Görev yerinden dönen vali hazineye gidecek malları teslim ederken bazılarını ayırarak verince Hz. Peygamber;
Onları niye ayırıyorsun? diye sordu. Vali;
- Onlar bana verilen hediyeler, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber;
- Sen vali olmasaydın o hediyeler verilir miydi? diyerek, onları da hazineye aldı.
fıkraoku.com ekledi,
Kaşımak Fıkrası
Adımın biri Temel'e;
- Laz mısınız? demiş. Temel;
- Nereden anladın? demiş. Adam da;
- Kafanızı şapkanızın üzerinden kaşıyorsunuz da, demiş. Bu lafın üstüne Temel de;
- Pardon da sen g*tün kaşınınca pantolonunu mu çıkarıyorsun? demiş.
Zehra Mina MİHLAÇ ekledi,
Aradaki Fark Fıkrası
Bakan olan görgüsüz birisi şoförüne sorar.
- Söyle bakalım eşekle şoför arasında ne fark vardır?
Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir şekilde;
- Bilemedim sayın bakanım, demiş. Bakan cevap olarak;
- Eşeğe çüş deyince, şoföre ise dur deyince durur, demiş.
Bunun üzerine şoför çok sinirlenmiş ama karşısındaki bakan olduğu için bir şey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şoför bakana;
- Bir soru sorabilir miyim bakanım? der. Bakan da;
- Sor bakalım, der. Şoför sorar;
- Eşekle bakan arasında ne fark vardır?
Bakan bir süre sonra;
- Bulamadım şoför efendi, sen söyle bakalım, der. Bunun üzerine şoför de;
- Vallahi bakanım ben de bulamadım...
Murat KAYA ekledi,
Rüya Tabiri Fıkrası
Adamın biri bir gün rüya görmüş ve gördüğü rüyayı bir rüya tabircisine gidip sormaya karar vermiş. Tabirciye gitmiş ve anlatmaya başlamış:
-Ya ben bi rüya gördüm ama o kadar kötü ki sorma gitsin. Önce bir ağaç gördüm ağaç mı desem, söğüt mü desem, çınar mı desem... Bi yeşillik gördüm yeşillik mi desem, çayır mı desem , çimen mi desem... Sonra bi su gördüm nehir mi desem, çay mı desem, dere mi desem...
Adamın her şeyi üç kez söylemesine sinir olan tabirci ona dönüp sinirle;
- Anladığım kadarıyla Allah senin belanı verecek ama bugün mü desem, yarın mı desem, öbür gün mü desem bilemedim
fıkraoku.com ekledi,