fıkraoku.com

ANA SAYFA > Fıkra Gibi Komik Olaylar

Fıkra Gibi Komik Olaylar

Kardiyolog

Arkadaşın çarpıntısı tuttu, hastaneye götürdük. Film çektiler beklerken, kötüleşince bunu yatırdılar, uyudu. Acildeki doktor filme bakıp "imamı çağırın" deyince bizimki "ben iyiyim ne imamı" diye ortalığı ayağa kaldırdı. Kardiyoloğun adı İmam'mış. Hala gülüyorum.

 

Bilinmeyen kişi ekledi,

Motosikletçinin Şansızlığı

Bir gün adam motosikletle geziyormuş ve üşüdüğü için ceketini çıkarıp ters giymiş yani göğsünü örmek için sırt kısmını öne gelecek şekilde o sırada bir kaza yapar sonra oraya toplananlardan biri adamın kafası dönmüş düzelteyim derken adamın kafası gerçekten de kırılmış adam da hakkın rahmetine kavuşmuş

 

fıkraoku.com ekledi,

Acayip Külah

Kardeşim & kuzenimle çarşı gibi Bir yere gitmiştik. İşlerimiz bittikten sonra dondurmacıya girdik. bize sordular, külahta mı alacaksınız? Yoksa bardakta mı? Ben.. Bir top karamel, külahta dedim. herkes siparişlerini aldı, benim dondurmam bana verildiğinde şok geçirdim. elimde devasa bir külah vardı, fakat ben bir top dondurma söylediğim için o devasa külahın dibinde kalmıştı. normalin üstünde büyük de bir külahtı . Bu yüzden o bir top dondurmaya ulaşmak için, külah ısırmak zorunda kaldım. bildiğiniz külah yedim yani. Ve o gün dersimi aldım. Eğer o dondurmacıya gidersem, dondurmayı bardakta söyleyecektim.

 

Hafız olmak isteyen biri. ekledi,

Deniz

Bir gün okulda yaren diye bir kız varmış. Yaren bir gün samete;
- Bak! Seni Denize atarım, demiş.
Deniz de demiş ki;
- Lan çocuğu niye bana atıyon?

 

Deniz Kıran ekledi,

Benim Çaldığım Davul

BENİM ÇALDIĞIM DAVULU BİR DAHA HİÇBİR KİMSE ÇALAMAZ..
Öğretmenliğe yeni başladığım, Anadolu'nun bir ilçesinde, öğrencilerim bana bir "çalgı çalabilir misiniz?" diye sordular.

Aslında böyle bir yeteneğim yoktu. Ama ben espri olsun diye, "çok ustaca davul çalarım" dedim.

Aradan bir zaman geçti. Dönem sonuna doğru, bir öğrenci velisi büyük oğlunun düğününe köyüne davet etti.
Yedik içtik... Sabaha doğru kafalarımız kıyak.

Düğün sahibi, öğrenci velisi, yanıma gelerek, davulu elime verdi.
- Buyur, öğretmenim. Çok ustaca davul çalıyormuşsunuz. Siz çalın, biz coşalım, dedi.

Ben her ne istemediysem de çok ısrar ettiler. Ben de mecburen davulu boynuma astım.
Tokmağını salladım, salladım... var gücümle davula vurdum.
Vurdum ama, tokmak davulun öbür tarafından çıktı.
Yani davulu patlattım.

Herkes şaşırdı. Davulcu dahil hiç bir kimse bir şey söylemedi.
Ben size söylemiştim,
Benim çaldığım davulu bir daha hiçbir kişi çalamaz.
Çalabilecek olan varsa.....Çalsın... dedim.

 

VELİ DÜNDAR ekledi,

Salatalık

Salatalık Aylardan Ekim’in başıydı galiba… Semt pazarına çıkarken, hanım turşu kuracağını mutlaka 3 kilo salatalık (hıyar) almamı sıkı sıkı tembih etti. Tam kapıdan çıkarken iyi salatalığın nasıl olduğuyla ilgili ayak üstü yetiştirebildiği kadar malumat verdi. Pazar yeri evimize zaten pek uzak değildi. Yol boyunca alacağım salatalıkları düşündüm, gözümden hanımın tarif ettiği salatalıklar geçiyordu.
Neyse Pazar yerine vardım, ilk önce unutmadan şu turşulukları aradan çıkarayım ki eve varınca hanımla bozuşmayayım diye düşündüm. Pazar yerinde meyve sebze satılan bölümde satıcıların tezgahlarına konsantre olmuş dalgın dalgın salatalık bakıyordum.
Öyle dalmışım ki, birilerinin arkamdan omuzuma dokunduğunu fark ettim. Bir an tezgâhlardan başımı kaldırıp geri dönünce çok sevdiğim bir Edebiyat Öğretmeni arkadaşla burun buruna geldik. Öğretmen arkadaş iyice yanıma sokulmuş, bir yandan gülüyor, bir yandan da biraz sitemkâr bir üslupla –“Sevgili dostum, beni niye görmezden geliyorsun. Tam karşından geldim hiç görmemiş gibi geçip gittin. Yoksa bilmeden bir kusurumuz falan mı oldu, söyleyin de biz de bilelim?” deyip sustu. Hemen arkadaşın elinden yakalayıp bir kıyıya çektim ve durumu kendisine izah ettim. Dedim ki; sayın hocam sizi görmediğime şükredin, çünkü ben evden sipariş verildi tüm dikkatimle salatalık bakıyorum , eğer siz de salatalık cinsinden olsaydınız inanın hemen görürdüm. Çünkü evden tüm özellikleri ayrıntılı şekilde verilmiş salatalıklara odaklandığım için başka şeyleri tam seçemiyorum, kusurumu affedin” deyince arkadaş kahkahayı bastı, dakikalarca gülüştük. O arkadaşıma da tekrar buradan sevgilerimi sunuyorum.

Mustafa ÇAĞIRAN
Selçuklu-KONYA

 

Mustafa ÇAĞIRAN ekledi,

Sayısalcı Anne

Bir gün bir kız odasında dağınık bir şekilde oturuyordur. Annesi;
- Kızım hadi odanı topla, der. Kız;
- Anne ben sözelciyim, toplayamam. Anne;
- Ben de sayısalcıyım iyi çarparım

 

öylesine ekledi,

Kovadaki Balıklar

Kovadaki Balıklar Bir gün karıkoca yolda yürürken karşılarına bir balıkçı çıkar ve balık almaya karar verirler, kadın tezgahın yanındaki kovanın içinde yüzen balıkları görür ve balıkçıya sorar;
-Bu balıklar tazemi?
Balıkçı da hemen kadına cevabı yapıştırmış;
- Yok abla pil takıp oynatıyoruz.

 

Aslı Demir ekledi,

Baba Çocuk Konuşması

ALİCAN: Baba sümüğün aktı.
BABA: Oğlum burnum aktı demen gerekmiyor muydu?
ALİCAN: Baba burnum aktı deseydik burnumuz yerde olmaz mıydı?
BABA: Ama öyle deniyor oğlum benim dediğim gibi.
ALİCAN: Baba he he de geç yaa benim dediğim doğru Hebele hübele


??ÇOOK KOMİK YAAA BAY KİH KİH KİH

 

Zeynep Nur Türit ekledi,

Ev Tarifi

Bir gün Atakan bahçede çalışırken bir adam gelmiş ve sormuş:
- Abi Atakan'ın evi nerde acaba?
Atakan kendi evini göstermiş adam gitmiş ve 5 dakika geçince geri gelmiş ve sormuş:
- Abi Atakan senmişsin.
- Evet benim ne oldu?
- Peki az önce niye söylemedin?
- Sen beni sormadın ki evimi sordun bende evimi gösterdim.

 

fıkraoku.com ekledi,

Hoşunuza giden fıkraları bizimle paylaşın...

Fıkra Başlığı

Fıkra

Ekleyen:

Fıkra Gibi Komik Olaylar Kategorisinde Toplam 60 Fıkra Kayıtlı.