Ramazan Fitresi Fıkrası
Köylünün biri Nasrettin Hocaya görünce sorar;
- Hocam bu ramazan fitreni kime vereceksin?
Nasreddin Hoca;
- Köyün en zenginine...
- Aman hocam, o kadar fakir insan varken niye zengine veriyorsun?
Nasreddin Hoca şöyle demiş
- Valla ben Allah'ın işine karışmam. O kime veriyorsa ben de ona veririm.
fıkraoku.com ekledi,
Aç Çalışmak Fıkrası
Samana çok zam gelince Nasrettin Hoca eşeğin yemini yarıya düşürür, eşek yine çalışır, hoca tekrar samanı çeyreğine düşürür eşek yine çalışmaya devam eder, ancak ertesi gün eşek çalışırken rahmetli olur. Hoca hüzünlenir, ölü eşeğine şöyle der;
- Tüh! Biraz daha dayansaydın sana aç karnına çalışmayı da öğretecektim.
fıkraoku.com ekledi,
Alma Alma Fıkrası
Nasrettin hoca bir gün elma satıyormuş "o zamanlar elmaya hem alma deniliyormuş hem de elma" tezgahta Nasreddin Hoca bağırmaya başlamış "alma alma" diye adam gelmiş "ver bakalım 1 kilo elma" demiş, 1 kilo elma almış evine götürmüş tam yiyecekken bir bakmış elmaların hepsi çürük çıkmış. Adam Nasrettin hocanın yanına gitmiş demiş ki;
- Sen bana bu elmaları verdin, ama hepsi çürük çıktı.
Nasreddin Hoca der ki:
- Ben sabahtan beri burada boşuna mı bağırıyorum alma alma diye sen niye aldın?
Ubeydullah Keloğlu ekledi,
Eşe Hediye Fıkrası
Evli üç erkek arkadaş oturmuş, doğum günleri için eşlerine aldıkları hediyelerden bahsediyorlarmış. Birincisi demiş ki;
— Karıma öyle bir hediye aldım ki, 6 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor.
Diğer ikisi anlamamışlar.
— Ne aldın? diye sormuşlar.
— Beyaz bir Porsche aldım. Karım çok mutlu oldu, diye cevap vermiş. İkinci adam demiş ki;
— Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede 0'dan 100'e çıkan bir şey almıştım.
Hemen anlamışlar tabi ki;
— Heey, yoksa Ferrari mi aldın? Adam gülümsemiş:
— Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de karıma çok yakıştı, demiş.
Bu kez üçüncü adama sormuşlar:
— Peki sen ne aldın karına? Adam demiş ki:
— Ben öyle bir şey aldım ki; sadece 2 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor. Adamlar şaşırmışlar;
— Atıyorsun! Öyle bir araba olmaz ki! Demişler. Adam cevap vermiş:
— Araba aldığımı kim söyledi. Bir baskül terazi aldım, demiş.
fıkraoku.com ekledi,
Sırat Köprüsü Fıkrası
Nasrettin Hoca hutbede vaaz ediyormuş. Cennet, cehennem, günah, sevap derken mevzu sırat köprüsüne gelmiş. Hoca demiş ki:
- Sırat köprüsü öyle bir köprüdür ki, kıldan ince, kılıçtan keskindir. Oradan geçebilmek için Allah'ın tüm emirlerini yapmak lazım. Namaz, oruç, zekât, hac, kelime-i şahadet gibi bütün hususları yerine getirenler, kul hakkı yemeyenler, bu köprüden ancak zahmetsiz geçerler. Arkalarda vaazı dinleyip ayda yılda bir camiye gelen bakmış hocanın hatırlattığı Allah'ın emirlerini yerine getirmede durumu kötü ve bu hâlde sırat köprüsünden geçmesi de imkânsız. Hocaya seslenmiş:
- Muhterem Hocam, sırat köprüsünün iki yanında korkuluğu da mı yok?
Muhsin ekledi,
Hesap Hatası Fıkrası
Timur'un defterdarları hesapta bir yanlışlık yapar.
Bunun üzerine Timur çok öfkelenir ve o defterdara kağıtları zorla yedirir, işten de kovar.
Yerine Nasreddin Hoca'yı alır. Nasreddin Hoca, hesapları yufka üzerine yapmaya başlar. Timur, durumu görünce haliyle sebebini sorar. Cevap da tam Nasreddin Hoca'dan beklenildiği gibidir:
- Bir yanlışlık olursa, yemesi kolay olsun diye hünkarım!
Nasreddin Hoca Fıkraları ekledi,
Öbür Tarafa Gitmek Fıkrası
Günün birinde adamın biri ölmüş, yıkanıp kefenlensin diye hocanın yanına getirmişler. Hoca kapıyı kapatmış, herkes beklemeye başlamış. Aradan 15 dakika geçmiş ses yok, yarım saat geçmiş ses yok, 1 saat geçmiş ses yok. İki saat sonra hoca ter su içinde kapıdan çıkmış. Merakla sormuşlar:
- Hocam ne oldu, bu iş neden bu kadar uzadı?
- Ne olacak! Adam öbür tarafa gitmek istemedi, kolay da olmadı tabi, ondan bu kadar uzadı...
fıkraoku.com ekledi,
Hazırlık Yapmak Fıkrası
Nasrettin Hoca dul bir kadınla evlenir. Nikahtan 7 gün sonra kadın doğum yapınca, hoca iner alt kattan divit, kağıt filan alır koşa koşa gider çocuğun yanına bırakır.
Lohusa kadının yanındaki kadınlar şaşkınlıkla sorar:
- Bu ne iştir hoca! Ne yapacak bebek bunları?
Nasrettin Hoca da:
- Bu çocuk 9 aylık yolu 7 günde aldıysa, birkaç gün içinde okumaya da başlar. Onun için hazırlık yapıyorum.
fıkraoku.com ekledi,
Timur'un Filleri Fıkrası
Timur Akşehir'e erkek bir fil getirmiş. Başıboş gezen fil, ekili alanları silip süpürmüş, bağlara bahçelere zarar vermiş. Üstelik yiyeceğini de Akşehirliler sağlıyormuş. Kısacası fil şehrin başına bela olmuş.
Sonunda Akşehirliler Hoca’ya gidip:
- Hoca Efendi Timur'a ancak sen söz geçirebilirsin. Şunun bir çaresine baksan.
- Haklısınız, yarın benimle birlikte on on beş kişi gelsin, hep birlikte Timur'a derdimizi anlatalım.
Ertesi gün Hoca önde, diğerleri arkada yola koyulmuşlar. Fakat yol boyunca gruptakiler birer ikişer ayrılmış. Timur'un otağına yaklaştıklarında Hoca dönüp ardına bir bakmış kimse yok... hepsi korkudan kaçmışlar. Timur'un yanına tek gelen Hoca da:
- Efendim, biz Akşehirliler getirdiğiniz fili çok sevdik. Ama haline acıyoruz. Zavallı hayvan tek kaldı. Akşehirliler bir de dişisini getirmeniz için beni yolladılar.
Timur bu sözlerden hoşlanmış:
- Akşehirlilere selam söyle, isteklerini yerine getireceğim.
Hoca oradan çıkıp kendisini dört gözle bekleyen Akşehirlilerin yanına varınca:
- Muştular olsun belanın dişisi de geliyor!
fıkraoku.com ekledi,
Timur'un Eşeği Fıkrası
Timur günün birinde Nasreddin Hoca'nın yoksulluktan bakamadığı zayıf eşeğini görerek sert bir emir verir:
"Bu hayvanı en iyi yemlerle besleyeceksin, bir ay sonra göreceğim, yine böyle zayıf bulursam kelleni vurdururum."
Hoca can korkusuyla kendi yiyeceğinden kesip, eşeği beslemeye başlar.
Hayvan gelişir canlanır ve bir gün keyifli keyifli anırır. Hoca da:
"Anır gidinin eşeği... Timur gibi arkan var nasıl olsa!.. diye içini boşaltır.
fıkraoku.com ekledi,