fıkraoku.com

ANA SAYFA > Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasrettin Hoca Fıkraları

Bahar Mevsimi Fıkrası

Nasreddin Hoca, bahar mevsiminde, bir çınar ağacının altında arkadaşlarıyla birlikte oturmuş, bir yandan çay içip bir yandan da sohbet ediyordu. Arkadaşlarından birisi Hocanın bilgisini imtihan etmek ister. Arkadaşı Nasreddin Hocaya sorar:
- Hoca efendi, insanlar yaz aylarında sıcaktan, kış aylarında ise soğuktan şikâyet eder. Neden sürekli şikayet ederler?

Nasreddin Hoca, arkadaşına kurnazca bir cevap verir:
- Sen onların hiçbirine kulak asma. Şimdi bahar aylarını yaşıyoruz. Bahardan şikayet eden var mı?

 

fıkraoku.com ekledi,

Tarhana Çorbası Fıkrası

Bir gün Nasreddin Hocanın canı sıcak bir tarhana çorbası çeker. Mutfağa gidip tencerelerin kapaklarını tek tek açıp bakar, hiçbirinde tarhana çorbası yoktur.

Nasreddin Hoca da dumanı üstünde tüten, kokusu etrafa yayılan, lezzetli bir tarhana çorbası hayal etmeye başlar. Çorbanın kendisi olmasa da kurduğu hayalden keyif alır Hoca.

Hoca efendi tam tarhana çorbasının hayaliyle kendini avuturken birdenbire evinin kapısı çalınır. Kapıyı açtığında komşusunun oğlunu görür karşısında.

Komşusunun oğlu, Nasreddin Hocaya titrek bir sesle:
─ Hocam, annem çok hasta, evde yatıyor.

─ O yüzden hiç yemek yapamadı.

─ Varsa bir tas çorba verebilir misin bize?

Deyince Nasreddin Hoca komşusunun oğluna üzgün bir şekilde cevap verir:
─ Ah oğlum, keşke olsa da iki tas çorba verseydim, ama evde hiç çorba yok.

Hoca, komşunun oğlunu uğurlayıp evin kapısını kapatır. Sonra da kendi kendine söylenmeye başlar:

─ Pes doğrusu! Şu bizim komşular da amma yaptılar şimdi, hayalimdeki çorbanın bile kokusunu alıyorlar, hayalimdeki çorbayı bile istiyorlar.

 

fıkraoku.com ekledi,

Hiçlik Fıkrası

Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:
- Kimsin?
- Hiiiç! Hiç kimseyim... demiş Hoca;
Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce, sormuş Hoca:
- Sen kimsin?
- Mutasarrıfım! demiş adam kabara kabara.
- Sonra ne olacaksın? diye sormuş Nasreddin Hoca.
- Herhalde vali olurum, diye cevaplamış adam.
- Daha sonra?.. diye üstelemiş Hoca.
- Vezir, demiş adam.
- Daha daha sonra ne olacaksın?
- Bir ihtimal sadrazam olabilirim.
- Peki ondan sonra?
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp;
- Hiiiç. Demiş
- Daha niye kabarıyorsun be adam, demiş Hoca.
- Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.

Mutasarrıf: Sancak beyi

 

fıkra sever ekledi,

Saz Çalan Hoca Fıkrası

Nasreddin Hoca bir gün eline bir saz almış, tıngırdatıp duruyormuş. Hanımı dayanamamış sormuş;
- Ne yapıyorsun Bey?
- Saz çalıyorum ya hatun, görmüyor musun?
- Yahu o sazı çalanlar elini aşağı yukarı götürüp getiriyorlar, ama sen orayı tutmuş, hiç bırakmıyorsun!
- Hanım onlar benim bir seferde bulduğum yeri bulmaya çalışıyorlar da ondan ellerini aşağı yukarı kaydırıyorlar.

 

fıkraoku.com ekledi,

Nasrettin Hoca'nın Yüzüğü Fıkrası

Nasrettin Hoca bir gün kapının önünde bir şey arıyormuş. Komşusu onu görünce;
- Hayırdır hocam ne arıyorsun? Demiş.
Hoca;
- Yüzüğümü kaybettim onu arıyorum.
- Nerede düşürdün yüzüğünü?
- Bodrumda düşürdüm.
- O zaman neden kapının önünde arıyorsun?
- Bodrum çok karanlık onun için kapının önünde arıyorum. Demiş.

 

fıkraoku.com ekledi,

Fil Olayı Fıkrası

Timurlenk, Nasrettin Hoca'nın bulunduğu şehre bir fil hediye etmiş. Fil, şehirde bağ, bahçe ne var ne yoksa silip süpürmüş. Bununla kalsa iyi, şehirdekiler fili beslemek için ambarda, kilerde ne varsa tüketmişler.

Bakmışlar ki böyle olmayacak, şehrin ağaları Nasreddin Hoca'ya gelerek:
- Aman hocam nedir bu filden çektiğimiz. Hünkâr seni dinler. Hünkârla konuş da şu fil belasını başımızdan alsın, demişler.

Hoca; sakalını sıvazlayıp bir yol düşünmüş ama bulamamış.
- Hadi o zaman hep beraber gidelim Timur'a, bu fil başımıza dert oldu, geri almanızı rica ediyoruz diyelim, en iyisi böyle olacak, demiş.

Hoca önde, ağalar arkada, huzura çıkmak için yola düşmüşler. Otağın kapısına gelindiğinde hoca, durumu tekrar görüşmek üzere arkasına dönmüş bakmış bir de ne görsün, ağalardan eser yok, arkasında in cin top oynuyor.

Hoca içinden "Ben yapacağımı bilirim size, hem söz verirsiniz hem de kaçarsınız ha!" demiş.

Timur, bir süre sonra Hoca'yı huzuruna kabul etmiş.
- Hayırdır Hoca, yine ne istiyorsun? demiş Timur.

Hoca:
- Devletlim, şehrin ağaları beni size ricaya gönderdiler. Hediyeniz olan filden çok memnun kaldılar. Garibim yalnız kalıyor bir tane daha fil istiyoruz, demiş.

Timur da:
-Hay hay! Ne demek hoca. İstediğiniz fil olsun. Var git müjdeyi hemen ver, demiş.

Nasreddin Hoca, otağın kapısından çıkınca, ağalar hemen hocanın etrafını sarmış.
- Müjde bekleriz Hoca, fil ne zaman gidiyor? demişler.

Nasreddin Hoca;
- Alın size müjde, dişisi de yarın geliyor!

 

Zeynep Su Toğuşlu ekledi,

Sen de Haklısın Fıkrası

Nasreddin Hoca, kısa bir süre önce hakimliğe atanmıştı. Ona ilk dava sunulmuştu ve davacı öyle inandırıcı deliller göstermişti ki, Nasreddin Hoca:
- “Haklısın”, demiş.
Mahkeme kâtibi onu, davalıyı dinlemeden önce karar vermemesi için uyarmıştı.
Davalının güzel konuşması onu öyle etkilemişti ki, adam konuşmasını bitirir bitirmez:
- “Haklısın”, demiş.
Mahkeme kâtibi bu yargılama şekline asla razı olmamış ve:
- “Beyefendi, her ikisi de haklı olamaz ki” Hoca:
- “Sen de haklısın” demiş.

 

Nasreddin Hoca Fıkraları ekledi,

Neden Yemiyorsun? Fıkrası

Nasrettin hoca bir iş için Sivrihisar'a gitmiş. İşi epey uzamış; bu sırada parası bitmiş. Midesi açlıktan kazınmaya başlamış. O an fırının önünden geçiyormuş. Bakmış ki nar gibi kızarmış somunlar mis gibi kokuyormuş. Açlıktan gözleri kararan hoca içeri girip sormuş:
- Kuzum efendi bu ekmeklerin hepsi senin mi? Adam:
- Evet benimdir. Hoca aynı soruyu tekrarlamış. Adam sinirlenerek:
- Belanı mı arıyorsun be adam benim dedim ya! Hoca ekmeklere son bir kez bakıp:
- Öyleyse ne bakıyorsun, yesene.

 

CuteAndTerrible ekledi,

Nasrettin Hocanın Yeni Evi Fıkrası

Nasrettin Hocanın evine gece vakti hırsız girmiş. Hırsız Evdeki tüm eşyaları toplamış. Hoca uyanmış bakmış ki tüm eşyalar gidiyor o da hemen ayakkabılarını giymiş, gidecekken karısı demiş ki;
- Hoca efendi, gecenin bu saatinde nereye gidiyorsun? Nasrettin hoca cevap vermiş;
- Bizim evi taşıyorlar, ben de yeni evi görmeye gidiyorum.

 

fıkraoku.com ekledi,

Karpuz Kavun Fıkrası

Hoca bir gün Akşehir pazarında gezerken gördüğü her meyveden avuç avuç ağzına atmaya başlamış. Bunu gören ahali;
- Hoca hoca! tek tek ye, deyince hoca da;
- Yahu tek tek yenen karpuzdur kavundur, demiş.

 

Emirhan ŞAHİN ekledi,

Hoşunuza giden fıkraları bizimle paylaşın...

Fıkra Başlığı

Fıkra

Ekleyen:

Nasrettin Hoca Fıkraları Kategorisinde Toplam 435 Fıkra Kayıtlı.