Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:
- Kimsin?
- Hiiiç! Hiç kimseyim... demiş Hoca;
Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce, sormuş Hoca:
- Sen kimsin?
- Mutasarrıfım! demiş adam kabara kabara.
- Sonra ne olacaksın? diye sormuş Nasreddin Hoca.
- Herhalde vali olurum, diye cevaplamış adam.
- Daha sonra?.. diye üstelemiş Hoca.
- Vezir, demiş adam.
- Daha daha sonra ne olacaksın?
- Bir ihtimal sadrazam olabilirim.
- Peki ondan sonra?
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp;
- Hiiiç. Demiş
- Daha niye kabarıyorsun be adam, demiş Hoca.
- Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.
Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş. Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar. Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş. Hemen karısının başına gitmiş:
- Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
- Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş.
Nasrettin Hoca, bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru gidiyormuş. Eşek, bir ara hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate doğru gelince, hemen eşekten inip tersine binmiş. Yanındakiler sormuşlar.
-Eşeğe neden ters bindin Hocam? Hoca, kıs kıs gülerek:
- Nasrettin Hoca akşam uyurken dışarıdan sesler gelmiş, Hoca karısına seslenmiş:
- Hanım kalk dışarıdan sesler geliyor. Hanımı
- Kedidir kedi, deyip yatmış.
Nasrettin Hoca dayanamayıp dışarı çıkmış, bakmış ki iki adam kavga ediyor. Kavgayı ayırmaya kalkmış, ikisini ayıracakken arkadan biri Nasrettin Hocanın yorganını aldığı gibi kaçmış. Nasrettin hoca eve girince karısı sormuş:
- Bey ne oldu?
- Ne olacak hanım, yorgan gitti kavga bitti