Büyük Amerikan mizahçısı Mark Twain (1835-1910), bir toplantıda karşılaştığı kadına:
— Çok güzelsiniz hanımefendi, diye iltifatta bulunmuş.
Kadın:
— Maalesef sizin için aynı iltifatla cevap veremeyeceğim, diye karşılık verince Mark Twain bu kabalığı affetmemiş:
— O halde siz de benim gibi yapın, yalan söyleyin hanımefendi.
Büyük Amerikan mizahçısı Mark Twain (1835-1910), bir toplantıda karşılaştığı kadına:
— Çok güzelsiniz hanımefendi, diye iltifatta bulunmuş.
Kadın:
— Maalesef sizin için aynı iltifatla cevap veremeyeceğim, diye karşılık verince Mark Twain bu kabalığı affetmemiş:
— O halde siz de benim gibi yapın, yalan söyleyin hanımefendi.
Bir gece, küçük bir yolcu jeti Seattle’dan Vancouver'a sadece dört yolcu ile uçuş yapmaktaymış: Bill Gates, Michael Jordan, Dalai Lama ve bir kolej öğrencisi.
Birden bir patlama olmuş ve uçağın içi dumanla dolmuş. Kokpit kapısı açılmış, pilot dışarı fırlamış ve yolculara:
- Kötü haber. Yere çakılacağız ve sadece dört tane paraşütümüz var, demiş.
Bununla birlikte hemen bir paraşüt kapıp uçağın kapısını açmış ve aşağı atlamış. Michael Jordan ayağa fırlamış.
- Beyler, ben dünyanın en iyi sporcusuyum. Ve de dünyanın muhteşem atletlere ihtiyacı var. Bu yüzden, paraşütlerden birini ben alıyorum.
Bununla birlikte bir paraşüt alıp aşağı atmış kendini. Bill Gates ayağa kalkmış ve,
- Beyler! Ben dünyanın en zeki adamıyım ve dünyanın zeki adamlara ihtiyacı var. Bu yüzden paraşütlerden birini ben alıyorum.
Bununla birlikte bir paraşüt de o almış ve engin gökyüzüne bırakıvermiş kendini. Dalai Lama yanında oturan genç delikanlıya şefkatli bir ifadeyle bakmış,
- Evlat, ben uzun ve tatmin edici bir hayat yaşadım. Ben aydınlanmanın getirdiği büyük mutluluğu öğrendim. Ama, senin önünde uzun ve verimli bir hayat var evladım. Sen paraşütü al, ben uçakla aşağı gideceğim.
Bunun üzerine kolej öğrencisi sadece gülümsemiş ve:
- Buna gerek yok dostum. Dünyanın en zeki adamı benim sırt çantamı giyerek atladı.
- Neyzen Tevfik'e bir gün sorarlar:
- Çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?
O günlerde Maliye Bakanı hakkında yolsuzluk dedikoduları alıp yürümüştür.
Neyzen Tevfik fırsatı kaçırmaz.
- Maliye Bakanı değilim ki, çalarken neşeleneyim, cevabını verir.