Platonik aşk yaşayan adamın birinin hayalleri gerçek olur; en çok sevdiği ünlü sanatçı ile karşı karşıyadır, fırsat bu fırsat derken ünlü kadın yıldıza sorar:
- Saçınızdan bir tutam bana verirseniz size beş yüz dolar veririm! Hatıra olarak saklamak istiyorum.
Ünlü sanatçı:
– Hımmm! Bin dolar verirsen bütün peruk senin olsun.
Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene "Bunlar Hitler ve Stalin değil mi?" diye sorar. Barmen "Evet, onlar" der.
Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:
- Selam, ne yapıyorsunuz? Hitler cevaplar:
- 3. Dünya savaşını planlıyoruz. Adam sorar.
- Gerçekten mi, neler olacak? Hitler:
- Bu sefer 14 milyon Yahudi'yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz, der. Adam sorar:
- Bir bisiklet tamircisi mi? Hitler Stalin'e döner ve der ki:
- Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon Yahudi'yi takmayacağını söylemiştim!
Akşemsettin ve Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethedildiği gün, yanlarında Fatih'in hocaları Molla Gürani, Molla Hüsrev de olduğu halde, törenle İstanbul'a giriyorlardı.
Bizanslılar, şehrin Fatih'ine çiçek vermek için yarış ediyorlardı. Bir yerde, şehri fetheden kişinin bu ak sakallı hocalar arasında gencecik Fatih olacağını düşünmediklerinden, çiçekleri, ak sakallı Akşemsettin'e uzattılar. Akşemsettin, hemen atını geri çekerek, beyaz at üzerindeki genç Fatih'i gösterdi:
- Padişah ben değilim. Fatih Sultan Mehmet:
- Ona geldiniz, ona. Padişah benim, ama o da benim hocamdır...
Bir gece, küçük bir yolcu jeti Seattle’dan Vancouver'a sadece dört yolcu ile uçuş yapmaktaymış: Bill Gates, Michael Jordan, Dalai Lama ve bir kolej öğrencisi.
Birden bir patlama olmuş ve uçağın içi dumanla dolmuş. Kokpit kapısı açılmış, pilot dışarı fırlamış ve yolculara:
- Kötü haber. Yere çakılacağız ve sadece dört tane paraşütümüz var, demiş.
Bununla birlikte hemen bir paraşüt kapıp uçağın kapısını açmış ve aşağı atlamış. Michael Jordan ayağa fırlamış.
- Beyler, ben dünyanın en iyi sporcusuyum. Ve de dünyanın muhteşem atletlere ihtiyacı var. Bu yüzden, paraşütlerden birini ben alıyorum.
Bununla birlikte bir paraşüt alıp aşağı atmış kendini. Bill Gates ayağa kalkmış ve,
- Beyler! Ben dünyanın en zeki adamıyım ve dünyanın zeki adamlara ihtiyacı var. Bu yüzden paraşütlerden birini ben alıyorum.
Bununla birlikte bir paraşüt de o almış ve engin gökyüzüne bırakıvermiş kendini. Dalai Lama yanında oturan genç delikanlıya şefkatli bir ifadeyle bakmış,
- Evlat, ben uzun ve tatmin edici bir hayat yaşadım. Ben aydınlanmanın getirdiği büyük mutluluğu öğrendim. Ama, senin önünde uzun ve verimli bir hayat var evladım. Sen paraşütü al, ben uçakla aşağı gideceğim.
Bunun üzerine kolej öğrencisi sadece gülümsemiş ve:
- Buna gerek yok dostum. Dünyanın en zeki adamı benim sırt çantamı giyerek atladı.