Erzurumlu köylünün biri radyonun ilk çıktığı zamanlar köyde ilk radyo alır. Köyde tek radyo olduğundan köylüler ajans dinlemek için her gece köylüye gelirler. Bir gece köylünün öküzü ölür. Köylü sabah ahıra varınca öküzünün öldüğünü görür.
Tabi o zamanlar öküzler değerli, çünkü evin bütün işlerini öküzler görürler. Bu duruma çok üzülen adam öküzünün acısını radyodan çıkarır. Radyoya kızarak:
- Dünyanın her tarafından haber veriyorsun yanı başında bizim öküz ölüyor ondan haber vermiyorsun senin bana kastın mı var? diyerek radyoyu aldığı gibi yere fırlatır.
Zamanın birinde Erzurum'dan bir grup Hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van'a gelmişler. Van'ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler. O köyün de imamı yokmuş. Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum’dan çıkıp hacca giden bu topluluktan birini imam yapmaya karar vermişler.
Hem Erzurumlu, hem de hacca gidiyorlarsa boş insan değillerdir diye düşünmüşler. Nitekim tekliflerini içlerinden birisi kabul etmiş. Her yıl 400 koyun verilecekmiş imama.
Adam hacca gidip masraf yapacağıma burada kalıp yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum diyerek işe başlamış.
Saf bir Erzurumlu şehirler arası otobüs yolculuğu yaparken mola yerinde otobüsünü şaşırmıştı. Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalıp seslendi:
- Dadaşlar hele bir bahın ben bu otobusun yolçusu miyam?