Yıllar önce Erzurum'a ilk kez ayna gelmiş. Meraklı adamın biri aynayı görüp almış.
Daha önce kendini aynada hiç görmediği için, aynadaki görüntüsünü ölen kardeşine benzetmiş.
- Ey gidi gardaşımm. Seni bi daha görmek nasipte varmış! deyip aynayı eve götürmüş, kardeşi niyetine aynaya sarılıp uyumuş.
Karısı bakmış adam bir şeye sarılıp uyuyor. Bakmış görmüş ayna, almış bakmış aynaya, bakmış bir kadın;
- Allah belaağı vireee, bu garı da kim? Bi b.ka da benzese, diyerek feryat figan evden çıkmış kadın, muhtara gitmiş.
- Mıhdar, benim herif beni bu çirkin garıyla aldati.
Muhtar aynaya bakmış. Sonra düşünceli düşünceli:
- Yav bu garıdan çok gavata benzir!
Zamanın birinde Erzurum'dan bir grup Hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van'a gelmişler. Van'ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler. O köyün de imamı yokmuş. Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum’dan çıkıp hacca giden bu topluluktan birini imam yapmaya karar vermişler.
Hem Erzurumlu, hem de hacca gidiyorlarsa boş insan değillerdir diye düşünmüşler. Nitekim tekliflerini içlerinden birisi kabul etmiş. Her yıl 400 koyun verilecekmiş imama.
Adam hacca gidip masraf yapacağıma burada kalıp yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum diyerek işe başlamış.
Saf bir Erzurumlu şehirler arası otobüs yolculuğu yaparken mola yerinde otobüsünü şaşırmıştı. Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalıp seslendi:
- Dadaşlar hele bir bahın ben bu otobusun yolçusu miyam?