Bir gün Hasan feci halde ishal olmuş, ishal yer mekan zaman tanımıyor tabii. Sonunda doktora gitmiş ürolog:
- Seni hastaneye yatırmamız lazım, der.
Hasan da garibim ne yapsın kabul etmiş etmeyip de altına mı doldursun. Neyse Hasan'ı üroloji yerine yanlışlıkla psikoloji servisine yatırmazlar mı! Neyse aradan biraz zaman geçer Hasan'ı muayene eden üroloğun psikoloji polikliniğine yolu düşer. Birde ne görsün bizim Hasan, doktor şaşırır doğal olarak:
- Sen ne arıyorsun burada?
- Beni buraya yatırdılar.
- Eeeee geçti mi bari ishalin?
- Yok geçmedi ama artık pek kafaya takmıyorum.
Vatandaşın biri, gecenin geç saatinde hastalanan karısı için doktor aramaya çıkmış. Çevredeki büyük bir apartmanı görünce:
— Belki burada oturan bir doktor vardır, gidip zillere bir bakayım, diye düşünmüş.
Gerçekten de zillerde "Dr." bulunan bir isme rastlamış. Hemen zile basmış, kapı açılmış ve zilde numarası yazılı daireye çıkmış, Kapıyı açan kişiye:
— Doktor Beyi görecektim, acil hastamız var da, demiş.
Kapıdaki adam:
— Doktor benim, ama maalesef hastanıza yardımcı olamam. Çünkü ben tıp doktoru değil, felsefe doktoruyum, diye açıklama yapmış.
Hasta sahibi de:
— Allah Allah! Ne hastalıklar çıkmış da haberimiz yok! Demiş.
Doktorun biri hastasının yanına gelir ve konuşmaya başlar:
- Size bir iyi, bir de kötü haberim var Önce kötü haberi söyleyeyim isterseniz Hımm, maalesef yanlış bacağınızı kesmişiz Çok üzgünüz Ama iyi habere sevineceksiniz! Öteki bacağınız iyileşiyor."