Doğu hizmetini yapmak üzere Erzurum'a atanmış bir memur, bir ikindi vakti Dere mahallesinde yüksekçe bir yere çıkmış, otlaktan dönen, evlere dağılan inek sürüsünü seyrediyordu. Yanında da mahalleden yaşlıca bir ihtiyar vardı. O sırada bir kaç kadın hayvan tezeklerini toplayıp yoğurmaya, yassıltıp duvara yapıştırmaya başladılar. Bunu merakla izleyen memur yanındaki yaşlı ihtiyara:
- Erzurum'da her tarafta tezek gördüğünü, bunların gübre olarak niye kullanılmadığını sorunca, yaşlı adam:
- Beg, sen o tezegi ele çoh agzan alma, oni biz gisin yahirih.
- Peki su kadınlarla nasıl yatıyorsunuz, hepsi bok kokar onların?
- Asil merifet onnarnan yatmahda, sizin garilarnan herkes yatar!
Zamanın birinde Erzurum'dan bir grup Hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van'a gelmişler. Van'ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler. O köyün de imamı yokmuş. Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum’dan çıkıp hacca giden bu topluluktan birini imam yapmaya karar vermişler.
Hem Erzurumlu, hem de hacca gidiyorlarsa boş insan değillerdir diye düşünmüşler. Nitekim tekliflerini içlerinden birisi kabul etmiş. Her yıl 400 koyun verilecekmiş imama.
Adam hacca gidip masraf yapacağıma burada kalıp yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum diyerek işe başlamış.
Erzurum'da şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan bir otobüste muavin horlayan yolcuyu insanları rahatsız ettiği için uyandırır. Yolcu umursamaz tekrar uykuya dalar ve horlamaya devam eder.
Bunun üzerine muavin sinirlenir ve adamla tartışmaya başlar, tartışma uzayınca muavin adamı otobüsten indirmeye karar verir. Sinirlenen adam muavini bir güzel döver, otobüs şoförü müdahale edince şoför de dayaktan payını alır. Yedek şoför gelir, adam onu da dövdükten sonra otobüsten iner, inerken de boksör olduğunu söyler.
Aynı muavin, başka bir gün yine bir yolculuk sırasında yolculardan birinin horladığını duyar ve yolcuyu kibar bir şekilde uyandırdıktan sonra sorar;
- Gardaş boksör misen?
- Hayır
- Karateci misen?
- Hayır
-Tekvandocu misen?
- Hayır
- Kungfucu misen?
Adam şaşırır ve yine "Hayır" der.
Bunun üzerine muavin şaşkınlıkla sorar;
- Peki gardaş, neyine güvenip horlirsen?
Yıllar önce Erzurum'a ilk kez ayna gelmiş. Meraklı adamın biri aynayı görüp almış.
Daha önce kendini aynada hiç görmediği için, aynadaki görüntüsünü ölen kardeşine benzetmiş.
- Ey gidi gardaşımm. Seni bi daha görmek nasipte varmış! deyip aynayı eve götürmüş, kardeşi niyetine aynaya sarılıp uyumuş.
Karısı bakmış adam bir şeye sarılıp uyuyor. Bakmış görmüş ayna, almış bakmış aynaya, bakmış bir kadın;
- Allah belaağı vireee, bu garı da kim? Bi b.ka da benzese, diyerek feryat figan evden çıkmış kadın, muhtara gitmiş.
- Mıhdar, benim herif beni bu çirkin garıyla aldati.
Muhtar aynaya bakmış. Sonra düşünceli düşünceli:
- Yav bu garıdan çok gavata benzir!