Bir gün bir ormana maliyeciler gelir. Bunu gören tilki koşarak ormandan kaçmaya başlar. Koşarken, yolda kaplumbağa ile karşılaşır. Kaplumbağa tilkinin acelesini görünce merakla sorar:
─ Hayrola tilki kardeş ne bu acelen, nereye gidiyorsun?
Tilki cevap verir:
─ Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.
Kaplumbağa tekrar sorar:
─ İyi ama maliyecilerin seninle ne ilgisi var?
Tilki tekrar cevap verir:
─ Olmaz olur mu, bende kürk, hanımda kürk, çocukta kürk.
Bunu duyan kaplumbağa ormanı terk etmek için koşmaya başlar. O sırada koşarak giden kaplumbağayı gören leylek sorar:
─ Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu acelen, nereye gidiyorsun?
Kaplumbağa cevap verir:
─ Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.
Leylek tekrar sorar:
─ İyi ama maliyecilerin seninle ne ilgisi var?
Kaplumbağa tekrar cevap verir:
─ Olmaz olur mu! Bende ev, hanımda ev, çocukta ev.
Bunu duyan leylek ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Maymun leyleği görür ve sorar:
─ Hayrola leylek kardeş ne bu acelen, nereye gidiyorsun?
Leylek cevap verir:
─ Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.
Maymun tekrar sorar:
─ İyi ama maliyecilerin seninle ne ilgisi var?
Leylek tekrar cevap verir:
─ Olmaz olur mu! Bende yazlık, hanımda yazlık, çocukta yazlık.
Bunu duyan maymun paniğe kapılır ve ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Bir müddet sonra yavaşlar ve kendi kendine şöyle der:
─ Ya ben niye koşuyorum ki! Benim kıçım açıkta, hanımın kıçı açıkta, çocuğun kıçı açıkta. Maliyeciler beni ne yapsın ?
Adamın birinin çiftliğinde kümesi varmış, kümesin horozu ölünce adam yeni bir horoz almış. Yeni horoz çok azgın çıkmış. Kümesteki tavukların alayını tepeledikten sonra çiftlikte bulduğu her hayvanı, attır, eşektir, köpektir demeden sıradan geçirmiş. Horozun bu halini gören adam içinden "Bu azgınlığın uğruna genç öleceksin" falan diyormuş. Sonra bir gün bakmış bizim horoz ayaklarını dikmiş, dili bir karış dışarıda hareketsiz yatıyor, başında da bir tane akbaba dolanıyor. Adam horoza bakıp, senin sonunun böyle olacağı belliydi demiş, horoz da adama "sessiz ol, akbabayı kaçıracaksın" demiş.
Maymunun biri ormanda ağacın dallarına oturmuş muz yiyormuş. Yediği muz kabuklarını da geçen hayvanların üzerine atıyormuş. O sırada muzu yemiş ve oradan geçen filin kafasına atmış. Fil:
- Ne yapıyorsun lan maymun? Maymun:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aslanın canına okuyacam" demiş, fil gitmiş.
Ağacın altından biraz sonra bufalo geçiyormuş. Onunda kafasına muz kabuğu atmış. Bufalo:
- Napıyosun lan maymun niye kafama atıyosun?" Maymun:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aslanın canına okuyacam." demiş, bufalo da gitmiş.
Ağacın altından bu seferde kaplan geçiyormuş, kaplanın kafasına muz kabuğu gelmiş. Kaplan:
- Napıyosun lan maymun, niye kafama muz kabuğu atıyosun? Maymun:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aslanın canına okuyacam, demiş.
Kaplan aslanın yanına gitmiş. Aslana:
- Kral senin hakkında maymun ileri geri konuşuyor, canına okuyacam filan, diyor. Aslan duyar duymaz sinirlenmiş. Maymunun yanına gitmiş. Maymuna:
- Maymun napıyosun lan? Maymun da:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aptal aptal konuşuyorum, demiş.