Bir gün bir ülkede başkanlık seçimleri yapılıyormuş.
1. Başkan Adayı: Ben başkan olursam ekonomi düzelir!
2. Başkan Adayı: Sen başkan olamazsın ki.
1. Başkan Adayı sırıtarak şu cevabı vermiş:
- Zaten o yüzden ekonomi kötü ya.
Mecliste odalardan birisinin kapısı bozulmuş. Kapının tamir olması için marangoz çağırmak gerek. Gelenek olarak iki marangoz çağırmışlar ihaleyi açıyorlar. Konu ile ilgilenen milletvekili gelen birinci marangoza sormuş:
- Bu kapıyı kaça yaparsın?
- 500 liraya yaparım. Milletvekili ikinci marangoza dönmüş:
- Sen kaça yaparsın?
- 2500 liraya yaparım, demiş ikinci marangoz.
Vekil şaşırmış.
- Nasıl yani! Bu nasıl 500 liraya yapıyor da sen 2500 lira diyorsun?
- Sayın vekilim, 1000 lira ben alacağım, 1000 lira siz alacaksınız. 500 lira da buna vereceğiz, kapıyı yaptıracağız.
İşi tabii ki ikinci marangoz almış.
Ülkenin başkanı talimat vermiş:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim...
Milletvekilinin biri köyün birini gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.
Yanındaki köylüye sormuş;
- Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor?
- Efendim, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor, demiş köylü.
- Akıllıca, demiş vekil ve devam etmiş;
- Peki eşek olduğu yerde durup başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?
- Anlayamam tabii, ama ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda...