Küçük Mert'le babası güç bela tribüne girdiler. Maç başladı. Mert'in boyu yetişmediğinden dolayı sahayı göremiyordu. Babası, ensesine oturttu.
Mert zaman zaman penaltı, korner, faul diye bağırıyor, gol olunca
yerinde duramıyordu.
İkinci golden sonra babası ensesinden indirdi, birkaç tokat attı.
Yanlarında oturan adam:
- Ne vuruyorsun ahbap? Futbolu iyi öğrenmiş çocuk.
- Futbolu öğrenmiş de, çişim geldi demesini öğrenememiş!
Bir gün iki arkadaş birlikte eve giderken matematikçinin evinin önünden geçiyorlarmış, bakmışlar matematikçinin evi yanıyor, çocuklardan biri demiş;
- Hey! Bak matematikçinin evi yanıyor, demiş. Diğer çocuk da demiş ki;
- Bir şey olmaz, matematikçi değil mi o her sorunu çözer.
Küçük çocuk ninesine;
- Senin gözlüklerin her şeyi büyütüyormuş, doğru mu nine?
- Evet yavrum, neden sordun?
- Ne olursun nineciğim, tabağıma tatlı koyarken gözlüğünü çıkar olur mu?