Yaşım ya on üç ya da on dörttü. Akrabamızın birinin düğününe gitmiştik. Hani derler ya "birazdan paralar havaya saçılacak" işte ben de tam o anı bekliyordum. Sonra zengin adamın biri çıktı dolarları saçmaya başladı tabi ben de hızlı hızlı gidip almaya çalıştım 1 tane almayı başarmıştım tam 1OO dolar. Yerde o kadar 1 dolar varken yüz dolar gelmişti elime, fakat diğer para toplayanlar hızlıca yanıma geldiler.
Bende annemin yanına gidersem bir şey olmaz diyerek annemin yanına kaçtım, parayı anneme verdim, yüz doları görür görmez hemen çantasına koydu. Çocuk geldi "Teyze oğlun paramızı çaldı" dedi. Annem çantasından 20 TL çıkarıp "alın paranızı" dedi.
Çocuklar 20 lirayı aldı ve gitti. 100 dolar o dönemlerde 200 TL ediyordu yani 10 katı kâr etmiştik eve gittik ve paraya baktığımızda paranın sahte olduğunu öğrendik annem de beni dövmüştü. İşte o gün bu gündür harama el uzatmam.
Adamın birisi pek güzel bir penguen bulmuş. Bu pengueni çok sevmiş. Onunla birlikte yürürken bir polisle karşılaşmış.
Polise sormuş:
-Bu pengueni n'apayım?
Polis ona:
-Hayvanat bahçesine götür, demiş.
Adam pengueni alıp hayvanat bahçesine götürmüş.
Aradan birkaç gün geçmiş. Adam yine yolda polisle karşılaşmış. Yanında penguende varmış.
Polis şaşırmış:
-Ben sana bu pengueni hayvanat bahçesine götür dememiş miydim? Adam gülümsemiş.
-Götürdüm efendim, bugünde sinemaya götürüyorum...
İki arkadaş bir gece bir parti dönüşünde yürüyerek eve dönüyorlarmış. Biri biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa girip kestirmeden gitmeyi önermiş ve diğeri de hemen kabul etmiş.
Mezarlığın içine girmişler ve yürümeye başlamışlar. Çok derinlerden 'tak! tak!' diye garip sesler gelmeye başlamış biraz sonra. İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir taraftan da tırstıklarını birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam etmişler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artıyormuş.
Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görmüşler. İyice tırsmışlar ve sis bulutuna doğru yürümeye devam etmişler. İleride bir mezarın başında yaşlı bir adamın elinde çekiçle mezar taşına bir şeyler yazdığını gören arkadaşlardan biri:
- Yahu amca bu saatte çalışılır mı biz de seni hayalet sanıp korkmuştuk, demiş.
Yaşlı adam şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten sonra: