Ameliyathane kapısında dört dönen adama, hemşire müjdeyi vermiş:
- "Beyefendi bir oğlunuz oldu!" Adam sevinçle haykırmış:
- "Yaşasın, ismi Çetin olacak, oğlum benim!" Hemşire biraz yüzünü ekşiterek adamın yanına gelmiş ve:
- "Ancak Çetin'in bir kolu yok", demiş Adam üzülerek:
- "Olsun ben Çetin'im için her şeyi yaparım, onu gösterin bana", demiş Bunun üzerine hemşire:
- "Ama Çetin'in diğer kolu da yok", demiş Adamın afallaması sürerken hemşire sayıvermiş:
- "Ve Çetin'in bacakları da yok, üstüne üstlük gövdesi de yok " Adam dayanamamış:
- "Yeteeer, Çetin'imi gösterin bana" diyerek ameliyathaneye dalıvermiş Ameliyat masasının başına geldiğinde bir bakmış ki Çetin sadece bir gözden ibaret Adam dumura uğramış bir halde:
- "Çetin'im Çetin'im" diyebilmiş Bunun üzerine ameliyatı yapan doktor adama yaklaşmış elini omzuna atarak:
- "Beyfendi Çetin sizi göremez, o maalesef kör", demiş...
Doktorun biri hastasının yanına gelir ve konuşmaya başlar:
- Size bir iyi, bir de kötü haberim var Önce kötü haberi söyleyeyim isterseniz Hımm, maalesef yanlış bacağınızı kesmişiz Çok üzgünüz Ama iyi habere sevineceksiniz! Öteki bacağınız iyileşiyor."
Vatandaşın biri, gecenin geç saatinde hastalanan karısı için doktor aramaya çıkmış. Çevredeki büyük bir apartmanı görünce:
— Belki burada oturan bir doktor vardır, gidip zillere bir bakayım, diye düşünmüş.
Gerçekten de zillerde "Dr." bulunan bir isme rastlamış. Hemen zile basmış, kapı açılmış ve zilde numarası yazılı daireye çıkmış, Kapıyı açan kişiye:
— Doktor Beyi görecektim, acil hastamız var da, demiş.
Kapıdaki adam:
— Doktor benim, ama maalesef hastanıza yardımcı olamam. Çünkü ben tıp doktoru değil, felsefe doktoruyum, diye açıklama yapmış.
Hasta sahibi de:
— Allah Allah! Ne hastalıklar çıkmış da haberimiz yok! Demiş.