Ormanın kralı aslan, bir gün kurulan tuzak nedeniyle yaralanmıştı. Yorgun ve bitkin halde, bir ağacın gölgesinde uzanıp yarasını yalayıp temizlerken, çelimsiz bir tilki yanına sokulup alaycı bir dille:
- Geçmiş olsun sayın kralım, şimdi yaralandığını haber verdiler, imdadına koşup geldim, emret ne istersen hemen yapayım, dedi.
Aslan gülümsedi:
- Sağ ol tilki efendi. Ben bu yaradan ölmem belki ama senin şu sözlerin yok mu, işte asıl o beni öldürür.
Adamın birinin çiftliğinde kümesi varmış, kümesin horozu ölünce adam yeni bir horoz almış. Yeni horoz çok azgın çıkmış. Kümesteki tavukların alayını tepeledikten sonra çiftlikte bulduğu her hayvanı, attır, eşektir, köpektir demeden sıradan geçirmiş. Horozun bu halini gören adam içinden "Bu azgınlığın uğruna genç öleceksin" falan diyormuş. Sonra bir gün bakmış bizim horoz ayaklarını dikmiş, dili bir karış dışarıda hareketsiz yatıyor, başında da bir tane akbaba dolanıyor. Adam horoza bakıp, senin sonunun böyle olacağı belliydi demiş, horoz da adama "sessiz ol, akbabayı kaçıracaksın" demiş.
Maymunun biri ormanda ağacın dallarına oturmuş muz yiyormuş. Yediği muz kabuklarını da geçen hayvanların üzerine atıyormuş. O sırada muzu yemiş ve oradan geçen filin kafasına atmış. Fil:
- Ne yapıyorsun lan maymun? Maymun:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aslanın canına okuyacam" demiş, fil gitmiş.
Ağacın altından biraz sonra bufalo geçiyormuş. Onunda kafasına muz kabuğu atmış. Bufalo:
- Napıyosun lan maymun niye kafama atıyosun?" Maymun:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aslanın canına okuyacam." demiş, bufalo da gitmiş.
Ağacın altından bu seferde kaplan geçiyormuş, kaplanın kafasına muz kabuğu gelmiş. Kaplan:
- Napıyosun lan maymun, niye kafama muz kabuğu atıyosun? Maymun:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aslanın canına okuyacam, demiş.
Kaplan aslanın yanına gitmiş. Aslana:
- Kral senin hakkında maymun ileri geri konuşuyor, canına okuyacam filan, diyor. Aslan duyar duymaz sinirlenmiş. Maymunun yanına gitmiş. Maymuna:
- Maymun napıyosun lan? Maymun da:
- Muz yiyorum, güçleniyorum, aptal aptal konuşuyorum, demiş.