Hayvanat bahçesindeki emekliliği çoktan gelmiş olan yaşlı aslan kafesinde uyukluyordu. Kamyondan indirilen bir genç aslanı da aynı kafese koydular. fıkraoku.com O gün hayvanat bahçesi çalışanı bakıcı, uyuklayıp duran yaşlı aslana koca bir sığır budu verirken, genç aslana da iki tane muz verdi.
Ertesi günde ve daha sonraki günlerde hep aynı şey tekrarlandı.
Altıncı günde açlık canına tak diyen genç aslan, bakıcı iki muzu uzatırken:
- Affedersin ama bakıcı bey, dedi. O da aslan ben de aslanım. Üstelik o yaşlı ve tembel de... Neden ona her gün bir sığır budu verirken bana iki muz veriyorsun? Ben, aslan değil miyim? Muz beni doyurur mu?
- Evet aslansın, aslansın da, sen hayvanat bahçesinin envanterinde maymun kadrosunda görünüyorsun, dedi bakıcı.
Kral ekledi,
Orman içinde kurt ile eşek tartışıyorlarmış. Kurt:
- Çimen yeşildir.
Eşek:
- Çimen sarıdır.
diye uzun süre tartışmışlar. Sonunda konuyu ormanın kralı aslana anlatmışlar.
Aslan kurda bir ay hapis cezası, eşeğin de cezalandırılmamasına karar vermiş.
Kurt şaşkınlıkla aslana yaklaşmış ve sormuş:
- Gerçekten sen de çimeni sarı mı görüyorsun?
Aslan:
- Hayır çimen yeşildir.
- O halde neden bana 1 ay hapis cezası verdin? Demiş kurt.
Aslan da demiş ki;
- Eşekle tartıştığın için...
fıkraoku.com ekledi,
Ormanın kralı aslan, bir gün kurulan tuzak nedeniyle yaralanmıştı. Yorgun ve bitkin halde, bir ağacın gölgesinde uzanıp yarasını yalayıp temizlerken, çelimsiz bir tilki yanına sokulup alaycı bir dille:
- Geçmiş olsun sayın kralım, şimdi yaralandığını haber verdiler, imdadına koşup geldim, emret ne istersen hemen yapayım, dedi.
Aslan gülümsedi:
- Sağ ol tilki efendi. Ben bu yaradan ölmem belki ama senin şu sözlerin yok mu, işte asıl o beni öldürür.
fıkraoku.com ekledi,