Biri, Bektaşi'ye sormuş:
- Abdest almak için soyunup göle girdiğim zaman yüzümü ne tarafa döneyim?
Bektaşi söyle demiş:
- Elbiselerini bıraktığın tarafa!
fıkraoku.com ekledi,
Tilkinin biri ormanda yiyecek aramak için gezerken, ağacın dalına oturmuş bir horoz görür. Yenecek güzel bir av olduğunu düşünüp horoza seslenir.
- Selamünaleyküm ey horozların en güzeli, güzel sesli horoz, in aşağıya da kılalım birlikte öğle namazını.
Tilkinin söyledikleri, horozun pek hoşuna gider ve tilkiye şöyle cevap verir:
- Aleykümselam ey tilkilerin kurnazı...
Geliyorlar tepeden bir avcıyla bir tazı...
Bekleyip hep birlikte kılalım cemaatle namazı.
Tilki, avcı ile tazının gelmekte olduğunu duyunca, tehlikeyi anlar, horoza seslenir:
- Ya horoz efendi, şimdi hatırladım, benim abdestim bozulmuştu, bi koşu gidip abdest alayım, der. Ve oradan ardına bakmadan uzaklaşır.
fıkraoku.com ekledi,
Bektaşilerden biri, içkinin yasak olduğu devirde, bir şişe şarap almış. Cübbesinin altına saklamış, yolda giderken padişah rast gelmiş:
- Nedir o cübbenin altındaki? diye sormuş. Bektaşî de:
- Abdest suyu sultanım, demiş. Padişah:
- Çıkar bakalım, şarap olmasın! deyince, Bektaşi:
- Padişah hürmetine şarap ol yâ mübarek, diyerek şişeyi çıkarır. Padişah bakar ki şarap.
- Şimdi de su yap bakalım, der. Bektaşî:
- Ben bu kadarını yaptım. Padişahın gücü büyüktür. Ötesini de siz yapınız sultanım, der.
fıkraoku.com ekledi,