Büyük Amerikan mizahçısı Mark Twain (1835-1910), bir toplantıda karşılaştığı kadına:
— Çok güzelsiniz hanımefendi, diye iltifatta bulunmuş.
Kadın:
— Maalesef sizin için aynı iltifatla cevap veremeyeceğim, diye karşılık verince Mark Twain bu kabalığı affetmemiş:
— O halde siz de benim gibi yapın, yalan söyleyin hanımefendi.
fıkraoku.com ekledi,
İstanbul'da okuyan üniversiteli kız Ankara'daki babasını arar.
- Babacım nasılsın?
- İyiyim güzel kızım, sen nasılsın?
- Babacım hiç sorma, keyfim yok. Canım çok sıkkın.
- Hayırdır kızım, nedir canını sıkan?
Kız birden hüngür hüngür ağlamaya başlar.
– Ne oldu anlatsana kızım, bırak şimdi ağlamayı?
– Mert, evden gitti benden boşanmak istiyor...
– Ne Mert'i, Mert de kim!? Sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun kızım?
– Hani senin sevmediğin, psikopat dediğin çocuk var ya o işte babacım.
– Ne sen onunla ne zaman evlendin? Neyse artık yapılacak bir şey yok, hemen boşanırsın kızım.
– Boşanacağım ama baba Mert'in elinde biz mutluyken çektiği özel fotoğraflarım var onları internete koymakla tehdit ediyor.
Babası iyice deliye dönerek
– Ne sen ne halt yedin kızım ne özel fotoğrafı?
– Baba, evli olduğumuz zaman çekmişti onları. Şimdi onları silmek için benden 20 bin lira istiyor.
– Tamam, yollarım sana 20 bin lira, ver al resimleri hemen boşanın.
– Ee babacım bir de kürtaj için 10 bin lira daha lazım.
Baba iyice sinirden kendini yiyerek.
– Ne! Bir de hamile mi kaldın o psikopat çocuktan.
– Aslında ondan değil Afgan bir çocuktan.
Artık adam nefes alamaz olmuştur.
– Biz seni orada okuyor biliyoruz, meğer sen orada ne haltlar karıştırıyormuşsun. Okul bitince hemen geliyorsun buraya.
– İstersen hemen gelebilirim baba çünkü okuldan da atıldım ben.
Adam artık yere düşer ve öyle konuşur
– Biz seni okuyor biliyorduk, baksana neler neler olmuş, dayını arıyorum seni alıp hemen Ankara'ya getiriyor.
Kız gülerek
– Baba bunların hepsi bi şakaydı sadece bu sene sınıfta kaldım onu demek için aramıştım.
Babası derin bir oh çekerek
– Canın sağ olsun güzel kızım boş ver, dersler de neymiş, seneye geçersin, senin o tatlı canın sağ olsun...
fıkraoku.com ekledi,
Okulda ders saati gelince sınıfına giren öğretmen, sınıfın çok gürültülü olduğunu görür. Hemen sınıfı susturur ve öğrencilere neden sınıfın bu kadar gürültülü olduğunu sorar. Öğrenciler sokakta bir köpek bulduklarını ve en büyük yalanı söyleyene bu köpeğin verileceğini söylerler. Hoca çocuklara dönerek;
- Çocuklar, yaptığınız ne kadar ayıp! Ben sizin yaşınızdayken asla yalan söylemezdim.
Çocuklar hep bir ağızdan:
– Öğretmenim köpek sizin hakkınız, siz kazandınız
fıkraoku.com ekledi,