Rahmetli olup öbür dünyaya göçen bir Kayserili, orada bir Yahudi ile arkadaşlık etmektedir. Aralarındaki uyumlu ahbaplık meleklerin dikkatini çeker ve onları mükafatlandırmak isterler. Yanlarına çağırıp derler ki:
- Sizin hâl ve gidişiniz çok güzel, öbür insanlara örnek olması için sizi yeniden dünyaya göndereceğiz, oraya giderken bizden ne isterseniz yerine gelecektir, dileyin bizden ne dilerseniz.
Hemen Yahudi atılarak:
- Ben ağırlığımca altın isterim.
Melekler kabul ederler ve Kayseriliye dönerek:
- Sen ne istiyorsun?
Kayserili kıs kıs gülerek:
-Siz bana Yahudi'nin adresini verin yeter.
Yahudi'nin biri, pazara, topal eşeği satmak için götürür, fakat alıcıyı kandırmak için eşeğin tırnağına çivi çakar, eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar. Kayserili ayaktaki çiviyi görür, içinden "çiviyi çıkarırım düzelir" diye düşünür, eşeği alır.
Yahudi ertesi gün sağda solda övünür.
- Siz Kayserililer akıllıyız diye övünürsünüz, çiviyi çaktım anadan doğma sakat eşeği sattım der.
Duyanlar bunu Kayseriliye anlatırlar.
Kayserili elini dizine vurur:
- Tüh yahu, verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.