Uzun mesafe uçan bir uçakta, yaşlı adamın birisi hostesten su istemiş. Hostes isteği üzerine suyu getirmiş. Aradan kısa bir süre sonra aynı adam tekrar su istemiş ancak hiç su kalmamış.
Bu durumu pilota bildirmiş hostes. Pilotta son çare olarak bardağa işemiş. Hostes suyu götürmüş. Bizim ihtiyar kana kana içmiş. Aradan beş dakika sonra aynı adam tekrar su istemiş. Bu sefer de yardımcı pilot işemiş. Bizim ihtiyar bunu da kana kana içmiş.
Aradan bir beş dakika sonra sonra ihtiyar yine su istemiş. Bu sefer de hostes kendisi işemiş. Yaşlı adama götürmüş. İhtiyar suyu kana kana içmiş ve ardından Ohhhhh...
- Evladım, bu su diğer getirdiğin sulardan farklı bunun markası ne? Demiş. Hostes de gayet içten cevaplamış;
- Beyefendi, önce içtiğiniz su, çeşme suyuydu; bu ise kuyu suyu!
Kumkapı balıkçılarından biri bağırıyor:
- Canlı balık, canlı balıııııııık...
Yaşlı bir teyze yaklaşıp soruyor:
- Evladım balıklar taze mi?
Balıkçı:
- Canlı balık, canlı balık
Yaşlı teyze tekrar soruyor:
- Evladım balıklar taze mi?
Balıkçı:
- Teyze, canlı diyoruz ya işte!..
deyince teyze şöyle diyor:
- A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?
Adamın evine kedinin biri dadanmış. Bir gün adam kediyi almış, ormanlık bir alana götürüp bırakmış. Sonra eve gelmiş.
Biraz sonra kedi çıka gelmiş.
Adam tekrar denemiş. Fakat sonuç aynı.
En son kediyi çok uzak ve yolları oldukça karışık bir yere bırakmış. Eve dönerken kendisi yolu karıştırmış.
Aramış aramış evin yolunu bulamamış.
Evi telefonla aramış:
- Hatun, kedi geldi mi?
- Evet geldi.
- O şerefsiz kediye söyle; gelsin beni alsın.
Ömür boyu sıkı dostlukları devam eden iki arkadaş zamanla yaşlanmış. İki yaşlı adam birbirlerinin her şeyinden haberdardı. Bir tanesi çok hastalandı ve hastalık onu yatağa düşürdü. Hasta yatağında yatmakta olana arkadaşı şöyle dedi:
- Öbür dünyaya gittiğinde bak bakalım, orada futbol oynanıyor mu? Eğer futbol oynanıyorsa bir şekilde bunu bana haber vermelisin.
Arkadaşı da son nefesinde tamam diyerek söz verdi ve öldü. Aradan üç günlük zaman geçmişti. Adam rüyasında ölen arkadaşını gördü, onunla arasında konuşma şöyleydi:
- Sana bir iyi bir de kötü haberim var.
- Önce iyi haberi söyle.
- Diğer dünyada futbol oynanıyormuş.
- Ya kötü haber nedir?
- Yarınki maçta kalede sen varsın...