Yaşlıca bir kadın varmış, sürekli aynı minibüse binermiş. Bir gün minibüse bindiğinde şoförün arkasındaki koltuğa oturmuş. Omzuna dokunulunca şoför hafifçe başını çevirmiş, bir bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta. Teşekkür ederek almış bademleri ve yemiş. Bir süre sonra yaşlı kadın tekrar şoförün omzuna dokunup bir avuç daha badem vermiş ve bu ikramı tekrarlayınca merakla sormuş şoför;
- Zahmet ediyorsunuz efendim, hepsini bana yedireceksiniz, biraz da kendiniz yesenize...
- Çiğneyemiyorum evladım, dişlerim yok...
- Niye satın alıyorsunuz o zaman?..
- Evladım ben sadece üzerindeki çikolatayı emmesini seviyorum!..
fıkraoku.com ekledi,
Bir gün yoğun saatlerde minibüs bekleyen Temel, minibüsü görünce heyecanla durması için işaret etmiş, minibüs şoförü ellerini havaya kaldırarak ve tüm parmaklarını oynatarak "çok kalabalık" demeye çalışmış. Temel de baş parmağını, işaret ve orta parmağının arsına sokmuş şoföre doğru kolunu uzatmış. Şoför görünce çok kızmış ve aşağı inmiş, öfkeyle Temel'e;
- Sen ne kadar terbiyesiz adamsın!
- Asıl sen ne kadar terbiyesizsin, bana böle böle yaptın.
- Ben sana minibüs kalabalık, dedim diye yanıt vermiş. Bunun üzerine Temel de;
- E ben de beni araya sıkıştırırsın diyorum işte...
fıkraoku.com ekledi,
Yaşlı kadın ineceği yeri geçen minibüs şoföre;
- Beni mübarek bir yerde indur uşağum, der.
Şoför de:
- Teyze camiyi geçtuk, mezar var ha ora olur mi?
fıkraoku.com ekledi,