Adam bakmış, küçük oğlu dua ediyor.
-Tanrım anneme, babama, büyük babama uzun ömür ver. Güle güle anneanne...
Bir anlam verememiş bu duaya... Ancak ertesi gün acı haber gelmiş.
Anneanne sizlere ömür... Ertesi hafta adam bakmış çocuk yine duada:
-Tanrım anneme babama uzun ömür ver. Güle güle büyükbaba... Ertesi gün büyük baba da ölmüş... Bir hafta sonra adam bakmış küçük çocuk yine duada:
- Tanrım anneme uzun ömür ver. Güle güle baba...
Adam ertesi sabah bir hastaneye gitmiş yatmış. Tetkikler, tahliller, kalp elektrosu, röntgen çekimleri... Sapasağlam. Bakmış karısı iki gözü iki çeşme ağlıyor.
- Ne oldu hanım?
- Bizim postacı, demiş hanım. "Ne iyi adamdı. Bugün haber aldım. Ölmüş!"
Adamın birisi pek güzel bir penguen bulmuş. Bu pengueni çok sevmiş. Onunla birlikte yürürken bir polisle karşılaşmış.
Polise sormuş:
-Bu pengueni n'apayım?
Polis ona:
-Hayvanat bahçesine götür, demiş.
Adam pengueni alıp hayvanat bahçesine götürmüş.
Aradan birkaç gün geçmiş. Adam yine yolda polisle karşılaşmış. Yanında penguende varmış.
Polis şaşırmış:
-Ben sana bu pengueni hayvanat bahçesine götür dememiş miydim? Adam gülümsemiş.
-Götürdüm efendim, bugünde sinemaya götürüyorum...
İki arkadaş bir gece bir parti dönüşünde yürüyerek eve dönüyorlarmış. Biri biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa girip kestirmeden gitmeyi önermiş ve diğeri de hemen kabul etmiş.
Mezarlığın içine girmişler ve yürümeye başlamışlar. Çok derinlerden 'tak! tak!' diye garip sesler gelmeye başlamış biraz sonra. İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir taraftan da tırstıklarını birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam etmişler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artıyormuş.
Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görmüşler. İyice tırsmışlar ve sis bulutuna doğru yürümeye devam etmişler. İleride bir mezarın başında yaşlı bir adamın elinde çekiçle mezar taşına bir şeyler yazdığını gören arkadaşlardan biri:
- Yahu amca bu saatte çalışılır mı biz de seni hayalet sanıp korkmuştuk, demiş.
Yaşlı adam şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten sonra: