Noel, Postanede çalışan memurlar yılbaşı günü Noel Babaya yazılmış bir mektuba rastlarlar. Tabii Noel Baba diye birisi olmadığı için mektubu kendileri açıp okurlar. Mektupta söyle yazıyordur. "Sevgili Noel Baba. Ben 10 yaşında bir çocuğum. Hiç kimsem yok. Yetimhanede kalıyorum. Diğer arkadaşlarıma birçok hediye geldi ama bana hiç hediye getiren olmadı. Senden üç şey istiyorum. Bana bir kalem, bir kalem kutusu, birde ayakkabı. Gönderirsen çok sevinirim"
Memurlar mektubu okuyunca çocuğa çok acırlar. Kimsesiz çocuğu mutlu etmek ve noel babaya olan inancını sarsmamak için kendi aralarında para toplayıp hediyeleri kendileri almaya karar verirler. Kalem ve ayakkabıyı alırlar, para yetmediği için
kalem kutusunu alamazlar. Aldıkları hediyeleri gönderdikten günler sonra çocuktan teşekkür mektubu gelir. Mektup şöyledir:
"Sevgili Noel Baba, gönderdiğin hediyeleri aldım. Beni çok memnun ettin. Gönderdiğin hediyelerden birisi gelmemiş. Onu da herhalde postanedeki şerefsizler almıştır."
Annesi yaramazlıklarından bıktığı küçük oğlu Emre'yi korkutmak için öfkeyle bağırdı:
- Bana bak! Sana son defa söylüyorum. Yaramazlık yapmaya devam edersen, seni tavukların yanına kümese kapatırım.
Küçük Emre yaramaz olduğu kadar da zekiydi:
- İstediğin kadar kapat anneciğim, ben yumurtlayamam ki!..
Ali, Ahmet ve Ayşe bakkala girer. Ali der ki "Ben bir lokum alıcam" bakkalcı merdiveni getirir ve çıkıp yukarıdan lokumu getirir ve Ayşe'ye sorar sen ne alacaksın o da bir lokum ister adam bıkmış bir halde merdiveni tekrar koyar ve lokumu eline alır aşağı inmeden Ahmet'e sorar sende mi bir lokum istiyorsun Ahmet hayır der bakkalcı aşağı iner ve Ahmet'e sorar sen ne istiyorsun?
- İki lokum, der.