Bir Ramazan günü ateistin biri ormanda geziniyormuş. Kendi kendine konuşuyormuş. Şu evren, şu doğa ne kadar güzelliklerle dolu; ağaçlar, kuşlar, böcekler vs. derken önüne büyük bir ayı çıkmış. Korkudan Allah diye haykırmış. Ayı, dere, kuşlar, ağaçlar her şey donmuş. Ve gökten bir ses gelmiş;
- Sen benim varlığıma inanmıyorsun da neden adımı anıyorsun?"
Ateist korkudan tir tir titremeye başlamış, üzerine atlamak üzere olan ayı ve gaipten gelen ses. Konuşmaya başlamış;
- Ne deseniz haklısınız, ben varlığınıza inanmadım, beni affedin. Ben Müslüman olamadım bari şu ayıyı Müslüman yapın, demiş.
Bir anda her şey eski haline dönmüş, ayı konuşmaya başlamış;
- Allah'ım, verdiğin nimetlere şükürler olsun, senin rızan ile orucumu açıyorum, deyip harekete geçmiş.
Abdest namaz ve benzeri ibadetlerle arası iyi olmayan adamın biri aile eş dost ve çevrenin baskıları sonucu namaza gitmeye karar vermiş. Tesadüf bu ya Ramazanda yatsıya oğluyla beraber gitmiş, namazdan sonra odun için ormana gitmeyi düşündüklerinden yanlarındaki eşeği caminin dışına bağlayıp, camiye girerken caminin imamı adamı görüp gülümsemiş. Namaz başlamış bir iki rekat vesselam derken namaz sürdükçe sürüyormuş. Hoca selam verince adam oğluna dönerek;
- Eşeği al eve git anana selam söyle iş inada bindi sahurda eve gelemezsem merak etmesin, derken, hoca yeniden namaza başlamış.
Adamın biri bir gün teravih namazına gitmiş. Hoca teravih namazını çok hızlı kıldırıyormuş. Hoca selam verice adam aceleyle hocanın kulağına eğilmiş.
- Hocam, bir defa süphane rabbiyel ala zor diyorum, demiş. Adamın yanındaki kişi bunu işitince:
- Dostum haline şükret ben onu bile diyemiyorum, demiş.
Bir gün bir adam üzgün üzgün geziyormuş. Hoca o adamı görmüş; "Hayırdır komşu bi şey mi oldu?" demiş. Adam; "Ah! Sorma hocam başıma geleni geçen gün bi arkadaşımın istemeden günahını aldım" demiş. Hoca buna şaşırmış adama; "Ee ne güzel adamın günahını almışsın adamın günahları azalmış işte" demiş.