Bir gün bir adam üzgün üzgün geziyormuş. Hoca o adamı görmüş; "Hayırdır komşu bi şey mi oldu?" demiş. Adam; "Ah! Sorma hocam başıma geleni geçen gün bi arkadaşımın istemeden günahını aldım" demiş. Hoca buna şaşırmış adama; "Ee ne güzel adamın günahını almışsın adamın günahları azalmış işte" demiş.
Adamın biri bir gün teravih namazına gitmiş. Hoca teravih namazını çok hızlı kıldırıyormuş. Hoca selam verice adam aceleyle hocanın kulağına eğilmiş.
- Hocam, bir defa süphane rabbiyel ala zor diyorum, demiş. Adamın yanındaki kişi bunu işitince:
- Dostum haline şükret ben onu bile diyemiyorum, demiş.
Bir gün bir adam üzgün üzgün geziyormuş. Hoca o adamı görmüş; "Hayırdır komşu bi şey mi oldu?" demiş. Adam; "Ah! Sorma hocam başıma geleni geçen gün bi arkadaşımın istemeden günahını aldım" demiş. Hoca buna şaşırmış adama; "Ee ne güzel adamın günahını almışsın adamın günahları azalmış işte" demiş.
Eski Ramazanların birinde birisi Ramazan sofrasına davet edilmiş. Ömründe hiç görmediği yemeklerden bir yemiş bir yemiş. Yerinden kalkamayacak hale gelmiş. Adamı bir küfeye koyup bir hamalın sırtına vermişler:
- Bunu şu adresteki evine götür çok yedi yürüyemiyor, demişler.
Yolda giderken bir cenaze görmüşler. Küfedeki sormuş:
- Vah zavallı neden ölmüş acaba?
- Ziyafette fazla yedi kalbi dayanamadı öldü, demişler.
Küfedeki adam iç geçirmiş:
-Yedin mi rahmetli gibi yiyeceksin bizimki nefis köreltmek, demiş.