Hoca, gençlik döneminde bahçelerden birine girerek biraz meyve yemek istemiş. Uzun bir merdiven dayayarak duvarın üstüne çıkmış. Merdiveni duvarın üstüne çektikten sonra bahçeye sarkıtmış. Tam bahçeye ineceği sırada bahçıvan tarafından yakalanmış.
Bahçıvan:
- Kimsin sen? Burada ne yapıyorsun? diye sormuş. Genç Nasrettin:
- Hiç, merdiven satıyorum, demiş.
Bu cevaba canı sıkılan bahçıvan bağırmış.
- Burada merdiven satılır mı delikanlı? Sen kime maval okuyorsun? ...
Nasrettin başını sallamış.
-Bu merdiven amca. Bakkalda satılacak değil ya! Merdiven satmanın yeri mi olur? diye karşılık vermiş.
Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş. Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar. Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş. Hemen karısının başına gitmiş:
- Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
- Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş.
Nasrettin Hoca, bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru gidiyormuş. Eşek, bir ara hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate doğru gelince, hemen eşekten inip tersine binmiş. Yanındakiler sormuşlar.
-Eşeğe neden ters bindin Hocam? Hoca, kıs kıs gülerek:
- Nasrettin Hoca akşam uyurken dışarıdan sesler gelmiş, Hoca karısına seslenmiş:
- Hanım kalk dışarıdan sesler geliyor. Hanımı
- Kedidir kedi, deyip yatmış.
Nasrettin Hoca dayanamayıp dışarı çıkmış, bakmış ki iki adam kavga ediyor. Kavgayı ayırmaya kalkmış, ikisini ayıracakken arkadan biri Nasrettin Hocanın yorganını aldığı gibi kaçmış. Nasrettin hoca eve girince karısı sormuş:
- Bey ne oldu?
- Ne olacak hanım, yorgan gitti kavga bitti