Kuru fasulyeye bayılan bir adam, bir kıza aşık olmuş evlenecekleri belli olunca eşim bana katlanamaz deyip fasulye yemekten vazgeçmiş. Bir gün eve giderken araba arıza yapmış, kasabada oldukları için sevgilisine geç gelebileceğini söylemiş, yoldan geçerken lokantadan kuru fasulye kokusu almış, yolun uzun olduğunu etkisinin geçeceğini düşünmüş, lokanta girip 3 büyük porsiyon kuru fasulye yemiş, yol boyunca zart zurt salmış.
Yolculuktan sonra eve gelince müstakbel karısı ona bir sürprizim var akşam yemeği için demiş ve gözlerini bağlamış. Kendisi açana kadar gözlerini açmamasını istemiş, adamı odaya götürüp sandalyeye oturtmuş, tam o zaman telefon çalmış karısı bakmaya gitmiş, adam gazının geldiğini hissetmiş, fırsat bulan adam zart zurt salmış, ses çıkmasıyla kalmamış çürük yumurta gibi kokmuş ortalık, ayrıca adam etraftaki kokuyu göndermek için cebindeki mendili çıkarıp sağa sola sallamış, tam rahatladım derken bir daha gaz sıkıştırmış, pırrrt bu seferki kocamanmış tabaklar oynamış, çiçekler solmuş söz verdiği gibi bandı açmamış sevgilisi hala telefonda konuşuyormuş, 10 dakika boyunca böyle devam etmiş telefondaki vedalaşmalardan sonra kadının geleceğini anlayan adam peçeteyi cebine koymuş kadın bandı açıp açmadığını sormuş açmayan adam açmadım demiş kadın sözü alınca bandı açmış adam dehşetle doğum günü için masada sessizce bekleyen 12 kişiyi görmüş.
Kumkapı balıkçılarından biri bağırıyor:
- Canlı balık, canlı balıııııııık...
Yaşlı bir teyze yaklaşıp soruyor:
- Evladım balıklar taze mi?
Balıkçı:
- Canlı balık, canlı balık
Yaşlı teyze tekrar soruyor:
- Evladım balıklar taze mi?
Balıkçı:
- Teyze, canlı diyoruz ya işte!..
deyince teyze şöyle diyor:
- A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?
Adamın evine kedinin biri dadanmış. Bir gün adam kediyi almış, ormanlık bir alana götürüp bırakmış. Sonra eve gelmiş.
Biraz sonra kedi çıka gelmiş.
Adam tekrar denemiş. Fakat sonuç aynı.
En son kediyi çok uzak ve yolları oldukça karışık bir yere bırakmış. Eve dönerken kendisi yolu karıştırmış.
Aramış aramış evin yolunu bulamamış.
Evi telefonla aramış:
- Hatun, kedi geldi mi?
- Evet geldi.
- O şerefsiz kediye söyle; gelsin beni alsın.
Ömür boyu sıkı dostlukları devam eden iki arkadaş zamanla yaşlanmış. İki yaşlı adam birbirlerinin her şeyinden haberdardı. Bir tanesi çok hastalandı ve hastalık onu yatağa düşürdü. Hasta yatağında yatmakta olana arkadaşı şöyle dedi:
- Öbür dünyaya gittiğinde bak bakalım, orada futbol oynanıyor mu? Eğer futbol oynanıyorsa bir şekilde bunu bana haber vermelisin.
Arkadaşı da son nefesinde tamam diyerek söz verdi ve öldü. Aradan üç günlük zaman geçmişti. Adam rüyasında ölen arkadaşını gördü, onunla arasında konuşma şöyleydi:
- Sana bir iyi bir de kötü haberim var.
- Önce iyi haberi söyle.
- Diğer dünyada futbol oynanıyormuş.
- Ya kötü haber nedir?
- Yarınki maçta kalede sen varsın...