fıkraoku.com

en komik fıkraları okuyun

ANA SAYFA > Köylü Fıkraları > Küheylan

Küheylan Fıkrası

Mahmut Efendi, hanımını hiç yanından ayırmak istemezmiş. Ancak, kayınpederinin hastalığını bildiren telefon gelince hanımını göndermek zorunda kalmış. Günlerce yalnız kalan Mahmut Efendi evin bütün işlerini görmeye başlamış. Hastanın iyileşmesi üzerine gelen bir telefon onu sevindirmeye yetmiş. Çünkü hanımının geleceği gün de belli olmuş.
Beklenen vakit yaklaşınca eşeğine binen Mahmut Efendi yola çıkmış. Ancak, normalde tembel ve uyuşuk olan eşek o gün hızlı hızlı gitmeye başlamış. Bu duruma şaşıran Mahmut Efendi, ileride aynı yöne gitmekte olan bir eşeği görmüş ve meseleyi hemen anlamış. Eşeğinin kulağına eğilip şöyle demiş:
- Ulan eşek, bu gün sana ne oldu? Birdenbire küheylâna dönüverdin. Yoksa karıdan sana da mı haber geldi?

 

ekledi, 2910 kez okundu.

Fıkrayı Paylaşın:
tweet facebook

Köylü Fıkraları

Sonraki Fıkra:
Siyah Beyaz Kadın

Önceki Fıkra:
Hocanın Körüğü

Hoşunuza giden fıkraları bizimle paylaşın...

Fıkra Başlığı

Fıkra

Ekleyen:

Benzer Fıkraları Okuyun

Müzikli Tuvalet

Müzikli TuvaletKöyün birine değişik müzikler çalan bir tuvalet yapılır. 3 köylü bunu denemek ister.
Birinci köylü girer çıkar;
- İçerde rock müzik çaldı patır kütür sıçtım, der.

İkinci köylü girer çıkar;
- Ben de klasik müzik çaldı, sakin sakin sıçtım, der.

Üçüncü köylü girer çıkar, bakarlar ki üstü başı bok içinde derler ki;
- Ne bu hâlin?
O da der ki;
- İçerde istiklal marşı çaldı ayakta sıçmak zorunda kaldım...

 

Çınar ekledi, fıkra 17276 kez okundu.

Köylü Fıkraları

Ağanın Zevki

Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış. Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış. kar biraz kalınlaşınca, ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş. Yanında da en yakın yardımcısı Haso. Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:
- Ula Haso, ahali bakiy mi? Haso cevap verirmiş:

- Evet ağam, hepisi de bir olmuş, pencerelerden bakir.
Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış Abdullah Cizrelioğlu. Sonra da bir nokta koyarmış ve sorarmış:
- Hala bakirler mi?
- He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkıslirler.
Her sene ayni tören sürermiş. Aradan 7 yıl geçmiş. Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına. Sormuş Hasoya:
- Ahali bakir mi?
- He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır.
Ağa Abdullah diye adını , arkasından Cizrelioglu diye soyadını yazmaya başlamış ki; kalakalmış, çünkü yaş gereği prostat. Halka rezil olmak var. Alçak sesle Hasoya sormuş:
- Bakirler mi?
- He ağam, bakirler de, sen ne diye durdin öyle? ağa çaresiz:
- Ula gel yanıma, arkanı dön ahaliye, tamamla şunu, diye emretmiş. Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın kulağına eğilip:
- Ağam! demiş, kırk yıldır kafama vurdin, salak dedin, sırtıma vurdin aptal dedin. Ha bu kulun okumayi yazmayi sökemedi ki, ucuni tut da yazının devamını sen yaz.
Birlikte çalıştıklarınızı eğitmezseniz ... tutacağınız gün yakındır. :)

 

BÜLENT HAMARAT ekledi, fıkra 16716 kez okundu.

Köylü Fıkraları

Kimden Yanasın?

Kimden Yanasın?Köy kahvesinde sohbet etmekte olan iki arkadaştan biri diğerine:
- Söyle bakalım, tenha bir yerde bir domuzla karşılaşsan ne yaparsın?
- Ne yapacağım, tüfeğimle ateş edip vururum onu!
- Peki ya, silahın yoksa?
- Sopayla kafasına vururum!
- Diyelim ki, yanında sopa da yok?
- Bıçağımı saplarım o zaman!
- Elini attın ki, bıçağın da yok yerinde!
İyice tepesi atan adam, elini masaya vurdu ve:
- Söyler misin dostum, sen benden yana mısın, yoksa domuzdan yana mı?

 

fıkraoku.com ekledi, fıkra 16467 kez okundu.

Köylü Fıkraları