Temel bir gün Dursun'un evine misafirliğe gitmiş. Yatma zamanı geldiğinde Dursun demiş ki;
- Bak Temel evde bir tane tuvalet vardır. Eğer ihtiyacın varsa şimdi yap. Çünkü bütün gece boyunca yapamazsın. Tuvalete geçmek için yattığın odadan bizim odaya geçmen gerekli. Beni ve ve Fadime'yi rahatsız edemezsin, demiş.
Temel şöyle bir düşünmüş. İhtiyacının olmadığına karar vermiş. Herkes yatmış. Fakat Temelin bağırsak faaliyetleri onu son derece rahatsız etmeye başlamış. Ne yapsın. Tuvalete gidemez. Odanın penceresini açmış bakmış ikinci kat. O sırada pencerenin pervazında duran saksıyı görmüş. Almış onu içeriye, çiçeği toprağıyla beraber çıkarmış ve büyük tuvaletini yaparak saksıyı toprağıyla ve çiçeğiyle beraber yerine koymuş. Ve tekrar rahat bir şekilde uyumuş. Ertesi sabah herkes uyanmış ve vedalaşmışlar.
Aradan 3 ay geçmiş ve Temel , Dursun'dan bir mektup almış.
- Ulan Temel nereye yaptıysan söyle, üç ev değiştirdik hala koku çıkmadı.
Temel vakit namazını kılmak için camiye gider, ama kapı kitlidir.
İçerden sesler geldiğini duyunca kapıyı zorlayarak içeri girer. İçerir girer ama bir de ne görsün, imam efendi bir kadınla uygunsuz vaziyettedir!
Temel;
— Tüh senin sıfatına! diye tükürünce imam der ki:
— Hele işim bitsin, sana camiye tükürmek nedir göstereceğim!
Bir gün Temel Almanya'ya seyahate gider. Orada bir şapkacı dükkanına girer. Bir şapka beğenip satıcıya sorar:
- Bu şapka ne kadar?
- 150 dolar.
- Bu şapkanın delikleri nerede?
- Ne deliği, şapkada delik ne alaka?
Temel de şöyle der;
- 150 doları verecek eşeğin kulaklarının geçeği delikler...
Bir otobüs yolculuğu sırasında mola verilmiş. Çok sıkışan Temel otobüsten indiği gibi tuvalete koşmuş. Tuvaletler arası fazla yalıtım olmadığından, Temel tuvalete girdikten kısa süre sonra, yan tuvaletten bir ses gelmiş:
- Merhaba!
Temel bu sesi duyunca önce ne yapacağını şaşırmış, sonra istemeyerek de olsa "Merhaba" demek zorunda kalmış. Hemen ardından:
- Nasılsın? diye ses gelmiş.
Temel yine şaşırıp muhabbete devam etmiş.
- İyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız?
Yan tuvaletten cevap gelmiş:
- Ne yapıyorsun? Bu soruyu duyan Temel, soruyu soranın o an ne yaptığını tahmin edeceğini düşünerek konuyu dağıtmak için:
- Trabzon dan İstanbul'a gidiyorum, ya siz? demiş. Yan kabinden sinirli ses tonu ile cevap gelmiş:
- Aşkım şimdi telefonu kapatmak zorundayım. Yan tuvalette adamın biri var, sana sorduğum soruları cevaplıyor.