Kayseri'de bir çocuk sokakta altın top ile oynuyormuş.
Bunu gören Yahudi nasıl etsem de bu topu alsam diye hesaplar içine girmiş.
Çocuğa yaklaşmış; "Bu topu bana sat" demiş. Çocuk parayı ne yapayım bir kere "Eşek gibi anırırsan sana veririm" demiş. Yahudi sağa sola bakmış kimseler yok gören olmaz diye anırmış. Sonra çocuğa "Ver bakalım topu" demiş.
Çocuk; "Sen eşekliğinle bu topun ne olduğunu biliyorsun da ben bilmiyor muyum!" der. Yahudi ben burada para kazanamam diye Kayseri'yi terk etmiş.
Yahudi'nin biri, pazara, topal eşeği satmak için götürür, fakat alıcıyı kandırmak için eşeğin tırnağına çivi çakar, eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar. Kayserili ayaktaki çiviyi görür, içinden "çiviyi çıkarırım düzelir" diye düşünür, eşeği alır.
Yahudi ertesi gün sağda solda övünür.
- Siz Kayserililer akıllıyız diye övünürsünüz, çiviyi çaktım anadan doğma sakat eşeği sattım der.
Duyanlar bunu Kayseriliye anlatırlar.
Kayserili elini dizine vurur:
- Tüh yahu, verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.