fıkraoku.com

en komik fıkraları okuyun

ANA SAYFA > Kayserili Fıkraları > Zili Nasıl Çalarmış

Zili Nasıl Çalarmış Fıkrası

Uzun yıllardır görüşemeyen iki Kayserili arkadaş, bir gün yolda karşılaşırlar. Kucaklaşıp hasret giderdikten sonra biri diğerine;
- Bu kadar zamandır görüşmedik. Akşama yemeğe bize gel. Yer, içer sohbet ederiz, dedi.

Öteki bir Kayseriliden beklenmeyecek bu cömertliğe şaşarak;
- İyi ya, gelirim. Yalnız bana adresi ver, dedi.

Arkadaşı;
- Falanca mahalle, filanca sokak, diye tarife başladı.
- İşte o sokağa gelince soldaki büyük beyaz kapının zilini burnunla çalarsın, deyince öteki sordu;
- Adresi anladım da zili niye burnumla çalıyorum?
- Canım bunda anlamayacak ne var? Elin kolun hediyelerle dolu olacağı için zili ancak böyle çalabilirsin...

 

ekledi, 1661 kez okundu.

Fıkrayı Paylaşın:
tweet facebook

Kayserili Fıkraları

Sonraki Fıkra:
2 Kere 2

Önceki Fıkra:
Hepsi Yabancı

Hoşunuza giden fıkraları bizimle paylaşın...

Fıkra Başlığı

Fıkra

Ekleyen:

Benzer Fıkraları Okuyun

Topal Eşek

Topal EşekYahudi'nin biri, pazara, topal eşeği satmak için götürür, fakat alıcıyı kandırmak için eşeğin tırnağına çivi çakar, eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar. Kayserili ayaktaki çiviyi görür, içinden "çiviyi çıkarırım düzelir" diye düşünür, eşeği alır.
Yahudi ertesi gün sağda solda övünür.
- Siz Kayserililer akıllıyız diye övünürsünüz, çiviyi çaktım anadan doğma sakat eşeği sattım der.
Duyanlar bunu Kayseriliye anlatırlar.
Kayserili elini dizine vurur:
- Tüh yahu, verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.

 

fıkraoku.com ekledi, fıkra 10941 kez okundu.

Kayserili Fıkraları

2 Kere 2

Bir gün Kayserili çocuğa hocası 2 kere 2 kaç eder? Diye sormuş.

Çocuk da:

- Alırken mi satarken mi hocam?

 

Selenay ekledi, fıkra 5020 kez okundu.

Kayserili Fıkraları

Kayserili ve Şeytan

Kayserili şeytan gibi zekaya sahip, şeytana pabucunu ters giydiren Kayserilinin yanında şeytanın lafı mi olur, sözleri şeytanın kulağına sık sık gelmeye başlayınca, bu sözleri içine sindirememiş. Şeytan, Kayserili biri ile ortak arazi ekmeyi planlar. Şeytan der ki kendi kendine: "Göreceğiz bakalım, şeytan mi daha kurnaz, Kayserili mi?" Ve gün gelir Kayseriliye sözü açar:
- Seninle ortak bir pancar ekelim, deyince Kayserili:
- Hay hay ekelim, demiş.
- Ama her şey ortaklaşa yapılır. Tarlalar sürülür, tohumu, gübresi hasat zamanı beklenir.

Şeytan bu ya duramaz işte:
- Kayserili arkadaş, bak pancar yeşerdi, yaprakları koca koca oldu.
- Seninle bir pazarlığa girelim. Üstü benim olsun toprağın altta kalanı da senin olsun, ne dersin?
- Tamam, ortağıma saygım ve güvenim sonsuz. Yeşil yapraklar büyüdükçe şeytanın da yüzü gülüyormuş. Gün gelmiş, mahsul kaldırılmış. Tüm yaprakları şeytan alırken toprak altındaki pancarı da Kayserili almış. Kayserili, pancarı satmış bir sürü para alırken, şeytan kendisini aldatan o yeşil yapraklarla beş parasız kalmış. Ve yenilgiye doymadığı için:
- Kayserili arkadaş seninle bir de buğday ekelim. Yalnız bu sefer toprağın altı benim demiş ve Kayserili de:
- Peki üstü de benim, demiş. Gene yıl sonu gelmiş, gene şeytanda hüsran. Çünkü şeytan, buğdayın saplarını alırken Kayserili de buğdayın denelerini almış. Artık dayanamayan şeytan demiş ki:
- Aman be Kayserili arkadaş pes benden. Senin namını duymuştum da inanmamıştım. Meğerse sen neymişsin be Kayserili...

 

Kayserili ekledi, fıkra 4778 kez okundu.

Kayserili Fıkraları