Biri Adanalı, diğeri Kayserili iki çiftçi sohbet ederler, tabi haliyle zenginlikleriyle övünecekler. Adanalı başlamış:
- Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz, demiş. Kayserili de demiş ki:
- Yahu bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık...
Yahudi'nin biri, pazara, topal eşeği satmak için götürür, fakat alıcıyı kandırmak için eşeğin tırnağına çivi çakar, eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar. Kayserili ayaktaki çiviyi görür, içinden "çiviyi çıkarırım düzelir" diye düşünür, eşeği alır.
Yahudi ertesi gün sağda solda övünür.
- Siz Kayserililer akıllıyız diye övünürsünüz, çiviyi çaktım anadan doğma sakat eşeği sattım der.
Duyanlar bunu Kayseriliye anlatırlar.
Kayserili elini dizine vurur:
- Tüh yahu, verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.