Bir gün Nasrettin hoca tarladan eve dönüyormuş. Komşuları telaş içindeymiş. Bir komşusu ona "Hocam ziyafete geliyor musun?" diye sormuş. Hoca "Hay Allah! Ben çalışmaya dalıp ziyafete unutmuşum. Hemen geliyorum".
Hoca Evine gitmiş. Temiz ama biraz eskice bir kıyafet giymiş. Sonra ziyafetin yapılacağı konağa gitmiş. Ziyafeti veren Akşehir'in en zenginlerindenmiş. Hoca içeri girmiş ve yemek çanı duyulmuş. Hizmetçiler hemen ayağa kalkmış ve sofralar hazırlanmış. Fakat kimse Nasrettin Hocaya yerini bile vermemiş o da hemen evine dönmüş.
Geçen bayram aldığı kürkünü giymiş ve konağa dönmüş. Konağın kapısından içeri girdiği andan itibaren heyecan başlamış. Hizmetçiler onu karşılamışlar. Ev sahibi yerinden kalkmış Nasrettin Hocayı oturtmuş.
Önüne yemekler, börekler, pilavlar, baklavalar, limonatalar, şerbetler koyulmuş. Hocaysa sadece kürkünün bir ucunu çorbaya bandırıp bir yandan da:
"Ye kürküm ye" diyormuş. Bunu niçin yaptığını sormuşlar o da "Bu ilgi bana gösterilmedi ki! Kürke gösterildi, yemek de onun hakkı, o yüzden kürküm yesin." demiş.
Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş. Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar. Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş. Hemen karısının başına gitmiş:
- Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
- Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş.
Nasrettin Hoca, bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru gidiyormuş. Eşek, bir ara hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate doğru gelince, hemen eşekten inip tersine binmiş. Yanındakiler sormuşlar.
-Eşeğe neden ters bindin Hocam? Hoca, kıs kıs gülerek:
- Nasrettin Hoca akşam uyurken dışarıdan sesler gelmiş, Hoca karısına seslenmiş:
- Hanım kalk dışarıdan sesler geliyor. Hanımı
- Kedidir kedi, deyip yatmış.
Nasrettin Hoca dayanamayıp dışarı çıkmış, bakmış ki iki adam kavga ediyor. Kavgayı ayırmaya kalkmış, ikisini ayıracakken arkadan biri Nasrettin Hocanın yorganını aldığı gibi kaçmış. Nasrettin hoca eve girince karısı sormuş:
- Bey ne oldu?
- Ne olacak hanım, yorgan gitti kavga bitti