Siyasal gerginliğin dışında iki toplumun insanlarının arasındaki sosyo-kültürel farklılığın da büyük boyutlara ulaştığı bir dönemde, bir Türk gurbetçisinin evinde küçük oğlan akşam üstü okuldan gelmiş...
Kapıdan girer girmez: "Anne!" diye seslenmiş, "Ben Alman oldum!"
Annesi: "O nasıl söz? Sakın bir daha tekrarlama"
"Anne ben Alman oldum. Bugün sınıfta karar verdik. ben Almanım artık"
Annesi: "Sus bakayım" diye tiz perdeden bağırırken, babası da içerden duyup koşmuş. Bir tokat, bir tokat daha. Çocuk bir yandan yediği dayaktan korunmaya çalışırken, bir yandan da konuşmasını sürdürüyormuş:
"Şu dünyanın işine bakın! Alman oldum. Yarım saat sonra Türklerle başım derde girdi!"
Mecliste odalardan birisinin kapısı bozulmuş. Kapının tamir olması için marangoz çağırmak gerek. Gelenek olarak iki marangoz çağırmışlar ihaleyi açıyorlar. Konu ile ilgilenen milletvekili gelen birinci marangoza sormuş:
- Bu kapıyı kaça yaparsın?
- 500 liraya yaparım. Milletvekili ikinci marangoza dönmüş:
- Sen kaça yaparsın?
- 2500 liraya yaparım, demiş ikinci marangoz.
Vekil şaşırmış.
- Nasıl yani! Bu nasıl 500 liraya yapıyor da sen 2500 lira diyorsun?
- Sayın vekilim, 1000 lira ben alacağım, 1000 lira siz alacaksınız. 500 lira da buna vereceğiz, kapıyı yaptıracağız.
İşi tabii ki ikinci marangoz almış.
Ülkenin başkanı talimat vermiş:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim...
Milletvekilinin biri köyün birini gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.
Yanındaki köylüye sormuş;
- Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor?
- Efendim, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor, demiş köylü.
- Akıllıca, demiş vekil ve devam etmiş;
- Peki eşek olduğu yerde durup başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?
- Anlayamam tabii, ama ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda...