Turgut Özal, Erdal İnönü'nün zayıf bir vücuda sahip olması sebebiyle;
- Yurt dışına çıksa yabancılar ülkede kıtlık var sanırlar, diye latife yapardı. Özal'ın bu latifesini ileten gazeteciye Erdal İnönü de şu cevabı verdi:
- Sayın Özal'ı görünce de ülkedeki kıtlığın nedenini anlarlar herhalde...
Cumhuriyetçi Parti Başkanı adayı Roosevelt seçim konuşması yapıyormuş. Bir seçmen de sürekli ona laf yetiştiriyormuş:
- Ben bir demokratım, beni kandıramazsın!
- Neden demokratsın?
- Çünkü dedem demokrattı, babam demokrattı, ben de bir demokratım.
Roosevelt, Bu herife iyi bir ders vereyim diye düşünmüş ve sormuş:
- Arkadaş, diyelim ki büyük baban bir eşekti, baban bir eşekti, o zaman sen ne olursun?
Seçmen cevap vermiş:
- Bir cumhuriyetçi
Bakan olan görgüsüz birisi şoförüne sorar.
- Söyle bakalım eşekle şoför arasında ne fark vardır?
Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir şekilde;
- Bilemedim sayın bakanım, demiş. Bakan cevap olarak;
- Eşeğe çüş deyince, şoföre ise dur deyince durur, demiş.
Bunun üzerine şoför çok sinirlenmiş ama karşısındaki bakan olduğu için bir şey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şoför bakana;
- Bir soru sorabilir miyim bakanım? der. Bakan da;
- Sor bakalım, der. Şoför sorar;
- Eşekle bakan arasında ne fark vardır?
Bakan bir süre sonra;
- Bulamadım şoför efendi, sen söyle bakalım, der. Bunun üzerine şoför de;
- Vallahi bakanım ben de bulamadım...
Brejnev, Başkan Nixon'ı ziyaret eder. Nixon masasındaki kırmızı telefonla şeytanı arar ve 10 dakika konuşur.
Yardımcısı "Bu konuşma 1500 dolar tuttu" der.
Brejnev, Moskova'ya döner ve yardımcısına;
- Bana şeytanı ara, Amerikalılar konuşabiliyorsa, ben de konuşurum, der. Şeytanla 10 dakika konuşup kapattıktan sonra yardımcısına sorar:
- Bu konuşma ne kadara patladı bize?
Yardımcı cevap verir:
- 10 ruble efendim!
Brejnev şaşırır:
- Niye bizimki o kadar ucuz?
Yardımcı:
- Çünkü Amerikalılarınki milletlerarası tarife, bizimki şehir içi.