Trafik polisi adamın birini gece vakti çevirir, ceza yazacak ya sorar;
- Beyefendi ruhsat lütfen!
- Buyrun Memur Bey
- Alkol?
- Yok Memur Bey
- Kemer takılı mıydı?
- Evet Memur Bey
- İlk yardım çantanız?
- Eksiksiz yerinde Memur Bey
Bakmış olacağı yok memur;
- Oyun havası var mı?
- Var Memur Bey
- Aç müziği!
- Tamam Memur Bey
- Sesi yükselt!
- Tamamdır Memur Bey...
- Şimdi ben oynuyorum sen para yapıştırıyorsun!
Adamın evine kedinin biri dadanmış. Bir gün adam kediyi almış, ormanlık bir alana götürüp bırakmış. Sonra eve gelmiş.
Biraz sonra kedi çıka gelmiş.
Adam tekrar denemiş. Fakat sonuç aynı.
En son kediyi çok uzak ve yolları oldukça karışık bir yere bırakmış. Eve dönerken kendisi yolu karıştırmış.
Aramış aramış evin yolunu bulamamış.
Evi telefonla aramış:
- Hatun, kedi geldi mi?
- Evet geldi.
- O şerefsiz kediye söyle; gelsin beni alsın.
Kumkapı balıkçılarından biri bağırıyor:
- Canlı balık, canlı balıııııııık...
Yaşlı bir teyze yaklaşıp soruyor:
- Evladım balıklar taze mi?
Balıkçı:
- Canlı balık, canlı balık
Yaşlı teyze tekrar soruyor:
- Evladım balıklar taze mi?
Balıkçı:
- Teyze, canlı diyoruz ya işte!..
deyince teyze şöyle diyor:
- A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?
Ömür boyu sıkı dostlukları devam eden iki arkadaş zamanla yaşlanmış. İki yaşlı adam birbirlerinin her şeyinden haberdardı. Bir tanesi çok hastalandı ve hastalık onu yatağa düşürdü. Hasta yatağında yatmakta olana arkadaşı şöyle dedi:
- Öbür dünyaya gittiğinde bak bakalım, orada futbol oynanıyor mu? Eğer futbol oynanıyorsa bir şekilde bunu bana haber vermelisin.
Arkadaşı da son nefesinde tamam diyerek söz verdi ve öldü. Aradan üç günlük zaman geçmişti. Adam rüyasında ölen arkadaşını gördü, onunla arasında konuşma şöyleydi:
- Sana bir iyi bir de kötü haberim var.
- Önce iyi haberi söyle.
- Diğer dünyada futbol oynanıyormuş.
- Ya kötü haber nedir?
- Yarınki maçta kalede sen varsın...