Temel ve oğlu Trabzon'dan İstanbul'a gezmeye gelmişler. Gezerken oğlu Topkapı Sarayını görmüş ve;
- Baba bunu kim yaptı? Demiş. Temel oğluna;
- Bilmiyorum, demiş. Kısa zaman sonra kız kulesini görmüş ve;
- Baba bunu kim yaptı? Demiş. Temel yine sabırla;
- Bilmiyorum, demiş. Oğlu en son Dolmabahçe Sarayı'nı göstererek;
- Baba bunu kim yaptı? Demiş. Temel yine;
- Bilmiyorum, demiş. Oğlu;
- Baba seni sorularımla sıkmıyorum değil mi? Demiş. Temel ise oğluna gülerek;
- Yok evladım, sor ki öğrenesin...
Nasreddin Hoca göle maya çalarken Temel bunu görmüş.
- Hayırdır hocam ne yapıyorsun? Demiş. Hoca:
- Göle maya çalıyorum. Temel:
- Yaa hocam ne yapacaksın o kadar yoğurdu...
Temel ile Fadime birbirine küsmüş ve konuşmazlar. Temel'e sorarlar;
- Temel, Fadime'yle konuşmuyormuşsunuz, peki nasıl anlaşıyorsunuz?
Temel:
- Benum ihtiyacum oldimi islik calayirum, der. Pekiii derler, onun
ihtiyacı olduğunda ne yaparsınız?
Temel:
- O zaman da Fadime yanuma gelerek islik mi caldun der