Bir gün Temel restorana girerken, kapıda "Sen ye torunun ödesun" yazısını görür ve hemen içeri gider.
Garson;
-Buyrun efendum ne çeşut yemek istersunuz? demiş. Temel ise bütün yemekleri istemiş ve yemekleri yedikten sonra eve doğru giderken Garson;
-Hemşerum nereye gideysun? Temel eve gittiğini açıklar ve Garson Temel'e;
-Parayı vermeyeceksunuz? Dedi. Temel;
-Dükkanun önünde sen ye torunun ödesun yazmışsınuz. E ben yedum torunum öder da!
Garson;
-Tamam,onu anladum. Sen dedenun borcunu ödeyeceksun.
Nasreddin Hoca göle maya çalarken Temel bunu görmüş.
- Hayırdır hocam ne yapıyorsun? Demiş. Hoca:
- Göle maya çalıyorum. Temel:
- Yaa hocam ne yapacaksın o kadar yoğurdu...
Temel ile Fadime birbirine küsmüş ve konuşmazlar. Temel'e sorarlar;
- Temel, Fadime'yle konuşmuyormuşsunuz, peki nasıl anlaşıyorsunuz?
Temel:
- Benum ihtiyacum oldimi islik calayirum, der. Pekiii derler, onun
ihtiyacı olduğunda ne yaparsınız?
Temel:
- O zaman da Fadime yanuma gelerek islik mi caldun der