Akıl hastanesinde her hafta delilerin saçları makina ile sıfır numara traş yapılıyormuş. Deliler artık bu durumdan rahatsız olmuşlar ve buna çare aramak için toplanmışlar. Herkes bir fikir belirtmiş ama kabul edilmemiş.
Delinin biri buldum diye bağırmış.
Diğerleri büyük bir merakla anlatmasını istemişler.
Deli: Berberin makinasını bozalım demiş.
Nasıl olacak diye sormuşlar!
- Bu hafta ilk traş olacak kişinin kafasına çivi çakalım, öylece makina bozulur biz de kurtuluruz.
Herkes büyük bir sevinçle olur demiş; ancak ilk traş olacak kişi olmaz diye karşı çıkmış.
Neden? diye sormuşlar.
- Ya çiviyi çakarken çekici kafama vurursanız ne olacak?...
İki deli beraber yolda gidiyorlarmış. Biraz yürüdükten sonra yol kenarında direksiyon bulmuşlar ve buna çok sevinmişler. O sevinçle uzunca bir süre yol aldıktan sonra bir benzincinin önünde durmuşlar. Direksiyonu tutan deli;
– 100 liralık benzin, süper olsun demiş.
Benzinci her iki deliyi de tepeden tırnağa süzdükten sonra;
– Gidin işinize, sizin cıvatalarınız gevşek, demiş.
Diğer deli direksiyondaki arkadaşına doğru dönmüş;
– Gördün mü bak! Araba masraf kapısı açtı hemen!
Köyün delisi minareye çıkmış, aşağıya atlayacakmış. Bunu gören köy halkı köyün delisini ikna etmeye çalışmış. Sana ev alırız, araba alırız diye kandırmaya çalışmışlar olmamış. Bir türlü aşağı inmesi için ikna edememiş kimse.
Bakmışlar bu böyle olmayacak, delinin halinden deli anlar deyip komşu köyün delisini getirmeye karar vermişler.
Komşu köyün delisi elinde kocaman bir bıçakla gelmiş.
Akıl hastanesinde doktorlar, deliler içinde iyileşen var mı diye kontrol yapacaklarmış. Bunun için, bir odanın ortasına masa koyup, masanın üzerine sıvı yağ sürmüşler. Sırayla tüm delilere birer ampul verip, masaya çıkarak verdikleri ampulü tavandaki boş olan ampul yatağına takmalarını istemişler.
Deliler sırayla masaya çıkmış ve masadaki yağdan ayakları kayarak yere düşmüş. Fakat en son deli masaya çıkmadan önce, kendisine masanın üzerine koyması için bir gazete kağıdı verilmesini istemiş. Gazete kağıdını masanın üzerine koymuş ve gazete kağıdının üstüne basarak ampulü yerine takmış. Bunu gören doktorlar, delinin akıllandığını düşünerek sevinmişler.
Doktorlardan biri, akıllandığından emin olmak için deliye sormuş:
- Masanın üzerine neden gazete kağıdını koydun?
Deli cevap vermiş :
- Boyum kısa, eremem diye