Temel Laz olduğu için kendinden nefret ediyormuş. Amerika'ya gitmiş ve birçok ameliyattan sonra burnunu düzelttirmiş, İngilizceyi iyi bir şekilde öğrenmiş ve meşhur bir piyanist olmuş. Bir gün büyük bir topluluğa konser verdikten sonra seyircileri selamlarken ön taraftan bir ses duymuş:
- Helal sana hemşerum, çok iyi çalayusun da!
Temel:
- Benim Laz olduğumu nereden anladın yahu. Halbuki Lazlara benzememek için bir sürü ameliyat oldum?
- Nasıl anlamayayım, demiş adam. Bütün piyanistler otururken sandalyeyi kendilerine çekerler, sen ise sandalyeye oturup piyanoyu kendine çekeyusun.
Nasreddin Hoca göle maya çalarken Temel bunu görmüş.
- Hayırdır hocam ne yapıyorsun? Demiş. Hoca:
- Göle maya çalıyorum. Temel:
- Yaa hocam ne yapacaksın o kadar yoğurdu...
Temel ile Fadime birbirine küsmüş ve konuşmazlar. Temel'e sorarlar;
- Temel, Fadime'yle konuşmuyormuşsunuz, peki nasıl anlaşıyorsunuz?
Temel:
- Benum ihtiyacum oldimi islik calayirum, der. Pekiii derler, onun
ihtiyacı olduğunda ne yaparsınız?
Temel:
- O zaman da Fadime yanuma gelerek islik mi caldun der