Nasrettin hocanın evine birgün arkadaşları gelir biraz konuşurlar birisi bu soğukta dışarıda kalan ölür birisi hele yaşlı olsa10 dakika duramaz hoca ben dururum der hocam etme eyleme bu yaşında ne yaparsın der birisi diğeri eğer bir gün kalırsan sana herzaman ziyafet veririz demiş diğerleri de bunu kabul etmiş hoca ben kalırım kalamazsam benden size ziyafet sonra hoca giyinip çıkar bekler bekler sonunda sabah olur arkadaşları;
- ne yaptın bakalım demişler hoca;
- bekledim bir mum gördüm başka bir şey yapmadım arkadaşları olmaz ışık görmeyecek ısı almayacaktın demişler hoca kabul etmiş arkadaşları ilk ziyafete gelirler ama bir türlü yemek gelmememiş sonunda mutfağa gelmişler birde ne görsünler bir mum üstünde su hoca bizimle alay mı ediyorsun demişler hoca;
- bir mum beni 100 metre uzaktan ısıtıyorsa bunu niye ısıtmasın diyerek cevabı yapıştırmış
Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş. Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar. Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş. Hemen karısının başına gitmiş:
- Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
- Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş.
Nasrettin Hoca, bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru gidiyormuş. Eşek, bir ara hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate doğru gelince, hemen eşekten inip tersine binmiş. Yanındakiler sormuşlar.
-Eşeğe neden ters bindin Hocam? Hoca, kıs kıs gülerek:
- Nasrettin Hoca akşam uyurken dışarıdan sesler gelmiş, Hoca karısına seslenmiş:
- Hanım kalk dışarıdan sesler geliyor. Hanımı
- Kedidir kedi, deyip yatmış.
Nasrettin Hoca dayanamayıp dışarı çıkmış, bakmış ki iki adam kavga ediyor. Kavgayı ayırmaya kalkmış, ikisini ayıracakken arkadan biri Nasrettin Hocanın yorganını aldığı gibi kaçmış. Nasrettin hoca eve girince karısı sormuş:
- Bey ne oldu?
- Ne olacak hanım, yorgan gitti kavga bitti