Şehirde doğma büyüme genç bir ilkokul öğretmeni uzak bir dağ köyüne atanmıştı. Buzdolabından, soğuk hava depolarından söz ediyordu. Çocuklardan birini kaldırdı ve şu soruyu sordu :
- Koyun etini, kokutmadan uzun süre saklamanın yolu nedir?
Çocuk bakmış ki öğretmenin anlattıklarıyla kendi yaşayışları birbirine benzemiyor, ne desin...
- Köy yerinde öğretmenim, en iyisi koyunu sağ bırakmalı.
Öğrencinin biri sınavda soruları yanıtlamak için zar atıyormuş 1 gelirse A 2 gelirse B... 5 gelirse E vs. 6 geldiği zaman tekrar zar atıyormuş. Bir atmış altı gelmiş, bir daha atmış yine altı gelmiş, bir kaç defa daha atmış yine altı gelince:
- Bu soru çok zor bu soruyu geçeyim, demiş.
Öğretmeni Ali'ye sormuş;
- Ağaçta 7 kuş var birini vurdum, geriye kaç kuş kalmıştır? Ali;
- Kalmaz öğretmenim, hepsi gürültüden uçar, demiş. Öğretmeni;
- Hayır, dersimiz matematik ama düşünüş biçimini beğendim, demiş. Ali hırslanmış. Öğretmenine bir soru sorabilir miyim deyip;
- Üç kadın varmış, biri dondurmayı emerek, biri yalayarak, biri ısırarak yermiş. Bunlardan hangisi evlidir?
Öğretmeni kızarıp, bozarmış.
- Emen mi? Demiş. Ali;
- Hayır, parmağında alyansı olan ama düşünüş biçiminizi beğendim, demiş.