Bir kaç yıllık evli çiftin bebekleri olur.
2 yaşına geldiğinde bebeğin çok farklı ve insan üstü yetenekleri olduğu ortaya çıkar.
3 yaşına geldiğinde yetişkin bir insan gibi konuşur.
5 yaşında, aklınıza gelen her dilde okuyup yazmaya başlar.
10 yaşında ileri matematik profesörleriyle ileri konularda açık oturumlara katılır.
13 yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya başlar...
Bir gün çocuk:
- Tam 1 yıl sonra bugün ben öleceğim. Ben öldükten 2 yıl sonra 8 Kasım günü annem ölecek. Annem öldükten 3 yıl sonra da 23 Haziranda babam ölecek.
Annesi ve babası çok şaşırır. Gerçekten de bir yıl sonra çocuk ölür. Baba çok uyanık olduğu için karısını hemen milyarlar değerinde sigorta yaptırır. 2 yıl sonra da 8 Kasım günü anne ölür. Baba 3 yıllık ömrünün kaldığını bildiğinden, sigortadan aldığı milyarlarla seyahatlere çıkar ve birbirinden güzel bayanlarla yiyip bitirir. Hatta evini bile 23 Haziranda boşaltmak şartıyla satarak alemler yapar ve son günlerini bekler...
Ölümüne 1 gün kala son parasıyla bir hayat kadını çağırır, önce jakuzide eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu saatlerle bir gece geçirir. Adam her şey bittiğinde gözlerini kapatır ve:
"Vay be yarın ölmüş olacağım. Karım olmadan 3 yıl ne hayat geçirdim ama her şeyi yaptım, dolu dolu yaşadım, helal olsun bana" diyerek, alkolün verdiği rehavetle ve yorgunlukla uykuya dalar...
Ama o da ne!... sabah bir de gözlerini açar ki hala yaşıyor.
Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken geceyi beraber geçirdiği bayan çığlık çığlığa koşarak içeri girer;
- HEMEN AŞAĞIYA GELİN NE OLUR!... UŞAĞINIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIŞ YATIYOR!... GALİBA ÖLMÜŞ!...
Adamın biri kafeye gelir ve bir kola içer. Garson hesabı almaya geldiğinde borcunu sorar. Kola fiyatının 26 lira olduğunu öğrenir ve yirmi altı tane bir liralık demir parayı üst üste dizer. Garson tam parayı alacakken, bir vuruşta hepsini yere saçar. Bir şey diyemeyen garson içinden söylene söylene paraları toplamaya başlar.
Ertesi gün aynı adam, aynı garsondan bir kola ister. Hesabı öderken aynı şekilde yirmi altı tane bir liralık demir parayı üst üste dizer. Garson tam parayı alacakken, yine bir vuruşta hepsini yere saçar. fıkraoku.com Garson çok sinirlenir fakat bir şey diyemez ve paraları toplamaya başlar.
Bir sonraki gün aynı adam kafeye tekrar gelir ve yine bir kola içer. Fiyatı sorar garsona. Neler olacağını iyi bilen garson bezgin bir şekilde 26 lira diye cevap verir. O da ne?
Adam cebinden bir elli liralık çıkarıp uzatır garsona. Garson büyük bir keyifle yirmi dört tane bir lirayı üst üste dizer ve tam adam alacakken öncekilerden çok daha kuvvetli bir vuruşla paraları kafenin içine saçar. Adam hiç istifini bozmaz. Cebinden iki tane daha bir liralık çıkarıp atar diğer paraların arasına:
- Boş ver... Bir kola daha ver bana...
Bir gün bir kız odasında dağınık bir şekilde oturuyordur. Annesi;
-Kızım hadi odanı topla,der. Kız;
-Anne ben sözelciyim, toplayamam.Anne;
-Bende sayısalcıyım iyi çarparım.
– Çocuklar, matematik asla yalan söylemez. Örneğin bir adam bir tarlayı on günde sürerse, on adam bir günde sürebilir. Buna benzer bir örnekte siz verin bakalım.
Sınıftaki öğrencilerden birisi gülerek cevap verdi:
– Ben örnek verebilirim öğretmenim, mesela bir vapur Atlantik Okyanusunu altı günde geçerse, yüz kırk dört vapur bir saatte geçebilir!