Nasrettin Hoca bir gün hamama gitmiş, bakmış ki hamamda in cin yok, kendi kendine konuşacak değil ya; ağırdan ağırdan bir türkü tutturmuş. Hocanın sesi öyle güzel çıkmış ki, kulaklarına inanamamış. Sesine hayran olan Nasrettin Hoca, kendi kendine sormuş:
-Vay be, benim kendimden haberim yok, meğer ne dokunaklı sesim varmış!.. Ulan bu ses koskoca hamamı inim inim inletsin de, Müslümanlara niye temcit dinletmesin?
Hamamda yıkandıktan sonra minareye çıkmış, başlamış temcit okumaya. Aşağıdan birisi söylenmiş:
- Kim bu vakitsiz öten horoz? Ne berbat bir sesi var yahu!..
Hoca minareden eğilmiş ve demiş ki:
- Bre Müslüman, bir hayır sahibi çıkıp da şu minarenin tepesine bir hamam yaptırsaydı; sen o zaman görürdün sesi!..
Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş. Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar. Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş. Hemen karısının başına gitmiş:
- Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
- Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş.
Nasrettin Hoca, bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru gidiyormuş. Eşek, bir ara hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate doğru gelince, hemen eşekten inip tersine binmiş. Yanındakiler sormuşlar.
-Eşeğe neden ters bindin Hocam? Hoca, kıs kıs gülerek:
- Nasrettin Hoca akşam uyurken dışarıdan sesler gelmiş, Hoca karısına seslenmiş:
- Hanım kalk dışarıdan sesler geliyor. Hanımı
- Kedidir kedi, deyip yatmış.
Nasrettin Hoca dayanamayıp dışarı çıkmış, bakmış ki iki adam kavga ediyor. Kavgayı ayırmaya kalkmış, ikisini ayıracakken arkadan biri Nasrettin Hocanın yorganını aldığı gibi kaçmış. Nasrettin hoca eve girince karısı sormuş:
- Bey ne oldu?
- Ne olacak hanım, yorgan gitti kavga bitti