Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu.
Sonra:
"Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını kanıtlayınız."
Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.
Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:
Öğrencinin biri sınavda soruları yanıtlamak için zar atıyormuş 1 gelirse A 2 gelirse B... 5 gelirse E vs. 6 geldiği zaman tekrar zar atıyormuş. Bir atmış altı gelmiş, bir daha atmış yine altı gelmiş, bir kaç defa daha atmış yine altı gelince:
- Bu soru çok zor bu soruyu geçeyim, demiş.
Öğretmeni Ali'ye sormuş;
- Ağaçta 7 kuş var birini vurdum, geriye kaç kuş kalmıştır? Ali;
- Kalmaz öğretmenim, hepsi gürültüden uçar, demiş. Öğretmeni;
- Hayır, dersimiz matematik ama düşünüş biçimini beğendim, demiş. Ali hırslanmış. Öğretmenine bir soru sorabilir miyim deyip;
- Üç kadın varmış, biri dondurmayı emerek, biri yalayarak, biri ısırarak yermiş. Bunlardan hangisi evlidir?
Öğretmeni kızarıp, bozarmış.
- Emen mi? Demiş. Ali;
- Hayır, parmağında alyansı olan ama düşünüş biçiminizi beğendim, demiş.