Eşek ağaca bağlıydı, “Şeytan” bunu gördü, geldi ipi çözdü!
Eşek komşunun bostanına girdi, kurusundan yeşilinden yemeye başladı.
Bostan sahibi çiftçinin karısı bunu gördü, çok kızdı. Evden tüfeği aldı ve eşeği öldürdü.
Tüfek sesini işiten eşeğin sahibi geldi, baktı ki eşeği öldürülmüş, sinirlendi tabii, çekti tabancayı çiftçinin karısının üzerine boşalttı kurşunları.
Çiftçi kasabadan dönünce baktı karısı öldürülmüş, o da eşeğin sahibini öldürdü.
Eşeğin sahibinin oğlu babasını öldürülmüş bulunca, kaptı tüfeği, bostan sahibini ve oğlunu öldürdü.
Bu kargaşanın haberi tarla sahibinin ailesine ulaşınca hepsi aldılar silahları, eşek sahibinin evini bastılar, evde kim varsa hepsini öldürdüler, ne var ne yok talan ettiler, evi yaktılar.
“Şeytana” soruldu;
- Yahu sen ne yaptın?
- Hiiiiç, dedi “şeytan”. Ben sadece eşeği saldım!
Aklıyla-bilinciyle değil, duygularıyla davranan bir toplumu karıştırmak ve yıkmak isterseniz, eşekleri salın yeter...
(Not; Hayali “şeytan” mecaz olarak kullanılmıştır. Onun yerine toplumu kamplaştırmak, karıştırmak isteyen birilerini veya "fitneci" yazabilirsiniz-sonuç benzer olur.)
Mecliste odalardan birisinin kapısı bozulmuş. Kapının tamir olması için marangoz çağırmak gerek. Gelenek olarak iki marangoz çağırmışlar ihaleyi açıyorlar. Konu ile ilgilenen milletvekili gelen birinci marangoza sormuş:
- Bu kapıyı kaça yaparsın?
- 500 liraya yaparım. Milletvekili ikinci marangoza dönmüş:
- Sen kaça yaparsın?
- 2500 liraya yaparım, demiş ikinci marangoz.
Vekil şaşırmış.
- Nasıl yani! Bu nasıl 500 liraya yapıyor da sen 2500 lira diyorsun?
- Sayın vekilim, 1000 lira ben alacağım, 1000 lira siz alacaksınız. 500 lira da buna vereceğiz, kapıyı yaptıracağız.
İşi tabii ki ikinci marangoz almış.
Ülkenin başkanı talimat vermiş:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim...
Milletvekilinin biri köyün birini gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.
Yanındaki köylüye sormuş;
- Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor?
- Efendim, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor, demiş köylü.
- Akıllıca, demiş vekil ve devam etmiş;
- Peki eşek olduğu yerde durup başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?
- Anlayamam tabii, ama ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda...