fıkraoku.com

en komik fıkraları okuyun

ANA SAYFA > Kapak Edici Fıkralar > En İyi Yalan

En İyi Yalan Fıkrası

Padişahın biri,
- Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim, demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
- Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.
- Bunun neresi yalan?
Kuş kartaldır, Arslan da kuzu kadar minik bir yavru.
Kaptı mı götürür tabii!
- Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!
- Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!
- Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!
- Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
- Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!

 

ekledi, 6209 kez okundu.

Fıkrayı Paylaşın:
tweet facebook

Kapak Edici Fıkralar

Sonraki Fıkra:
Sevimli Beyaz Renkli Televizyon

Önceki Fıkra:
Ramazan Niye Bize Gelsin Ki?

Hoşunuza giden fıkraları bizimle paylaşın...

Fıkra Başlığı

Fıkra

Ekleyen:

Benzer Fıkraları Okuyun

Padişah Ve Veziri

Padişah Ve VeziriPadişah ile vezir tartışmaya başlamış. Padişah vezire:
- En büyük ve en güçlü olan benim. Sen benim emrimdesin! demiş. Vezir de;
- Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun, diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca padişahla vezir, bir çobanın yanına gitmişler ve konuya hemen girmemek için çobana sormuşlar:
- Senin koyunun mu büyük, ineğin mi?
Çoban şaşırmış şaşırmasına da, soranlar da padişahla vezir.
- İneğim, demiş.
- Keçin mi büyük, öküzün mü? Çoban;
- Öküzüm tabii, deyince, asıl soruyu yöneltmişler çobana:
- Söyle bakalım, padişahın mı büyük, vezirin mi?
Çoban hiç düşünmeden yanıt vermiş:
- Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum!

 

Zafer ekledi, fıkra 15050 kez okundu.

Kapak Edici Fıkralar

Misafir Şeyh

Misafir ŞeyhHerkes tarafından bilinen bir şeyh köye misafir olarak gelir.
Köylüler buyur ederler, köylülerle birlikte odaya geçerler.

Cemaat, şeyh ne keramet gösterecek diye ağzının içine bakarken, şeyh arada bir irkilir gibi yaparak "Hoşt" diyordu.

Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular:
- Muhterem şeyh hazretleri, o arada hoşt dediğiniz nedir?

Köylüyü etkilediğini gören şeyh;
- Bir köpek Kabe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum tabii ki, hoşt diye kovalıyorum...

Köylülerin şeyhe inancı daha da artar, kendilerine çeki düzen verirler. fıkraoku.com

Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırlatır.
Herkesin önüne üstünde et olan pilav gelir. Şeyhin tabağında da sadece pilav vardır.

Şeyh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren Hanım Ağa'ya;
- Benim tabağımda niye et yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun? Diye Sordu.
Hanım Ağa şeyhe yaklaştı, elindeki kepçeyle tabaktaki pilavı araladı. Onun etlerini pilavın altına koymuştu.

Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şeyhin kafasına indirdi ve şöyle dedi;
- Ulan! Tabağındaki eti göremedin de, Kabe'deki iti mi gördün deyyus...

 

fıkraoku.com ekledi, fıkra 14537 kez okundu.

Kapak Edici Fıkralar

Portre Çalışması

Portre ÇalışmasıHer istediğinin yapılmasına alışmış zengin bir kadın, ünlü bir ressama giderek portresini yaptırmak istemiş. İsteklerini de şöyle özetlemiş:
— Hem çok güzel olsun, hem de bana iyi benzesin.

Ressam kadını dikkatlice inceledikten sonra şöyle söylemiş:
— Hanımefendi, ikisinden birini seçmek zorundasınız.

 

fıkraoku.com ekledi, fıkra 14310 kez okundu.

Kapak Edici Fıkralar